
Başka herhangi bir halktan daha fazla liderlerine sadıklar. Onlara çok büyük saygı gösterirler ve ne sözle ne de hareketle yöneticilerini aldatırlar. Pek seyrek kavga ederler, yaralanmalı ve ölümlü kavgalar hemen hiç rastlanmaz. Hiçbir yerde hırsızlar ve soyguncular görülmez. Bu nedenle evleri ve çadır arabalarının kapıları asla kilitlenmez ve kapatılmaz. Sürülerden ayrılan hayvanları bulan kişi ya olduğu yerde bırakır ya da böyle kayıp hayvanlara bakmakla görevli kişilere teslim edilir. Birbirlerine karşı kibardırlar ve yiyecekleri çok olmamasına rağmen, herkesle paylaşmayı severler. Yokluk durumlarında son derece sabırlıdırlar ama şölenlerde bir veya iki gün boyunca yiyip içerler. Seyahat esnasında sıcak ve soğuğa hiç yakınmadan katlanırlar. Yorgunluktan asla yığılıp kalmazlar ve çok içmelerine rağmen sarhoş kavgası yapmazlar. “
Kaynak: Johann de Plano Carpini, Moğol Tarihi ve Seyahatnâme