Benim Yaptıklarım da Allah’ın Takdiri

30 Ocak 1257 de Bağdat kuşatıldı. Kuşatma sürerken mancınıklar için taş kalmadığından hurma ağaçlan kesilip gülle yapıldı.

Hülagü; “Kadı, şeyh, ve şiilerin hayatına dokunulmayacağına dair” kağıtlar yazdırıp oklara bağlatarak kente attırdı. Kalenin bir kısmı yıkıldı ve alındı. Bunu gören halktan bir kısmı teslim olunacağını söylemek, affedilmelerini isternek üzere geldi. Ancak hepsi kesildi.

Hülagü birtakım devlet adamlannı çağırttı. Hepsi geldiler. Hülagü onları da kesti. En sonunda 10 Şubat’ta İbn-i Alkami’nin girişimleri ve kandırması ile Halife, Kale’den çıkıp Hülagü Han’ın huzuruna geldi. Yanında oğulları Abdurrahman, Ahmed ve Mübarek de vardı. Hülagü’ye sağlığını sordu. Hülagü de Halife’ye halka silahlarını teslim etmelerini ve sayım yapılabilmesi için dışarı çıkmalarını emretmesiili istedi. Halife halkına, “Kim canını kurtarmak isterse silahını atıp Han’ın ordugahına gelsin!” dedi. Silahını atan koştu ve hepsi katledildi.

13 Şubat’ta ordu kente girdi. Hıristiyanlara, yabancılara dokunulmamak üzere halkı kılıçtan geçirdiler. Hülagü Halife’nin sarayına gidip orada bir şölen verdi. Halife’yi çağırtıp: “Ben senin konuğunum. Bana ne ikram edeceksin, bakalım?” dedi.

Halifenin hazinesi ve bir çok şeyi verdi. Halife bir yer gösterdi. Orayı kazdılar. Büyük bir hazine çıkardılar. Beş yüzyıldan beri yığılan servet Hülagü’nün oldu. Hülagü altınlardan bir tabağa koydurup Halife’ye yemesini söyledi. Halife “altın yenmez” cevabını verdi. Hülagü: “Öyleyse niye bunları askerine vermedin? Niye kapılarının demirini ok ucu yaptın?” dedi. Buna Halife, “Allah’ın takdiri!” cevabını verince.

Hülagü; “Bu şimdi benim yaptıklarım da Allah’ın takdiridir.” dedi.

Rıza Nur Türk Tarihi Sayfa 365 Cilt 1-2

Bir Cevap Yazın