Yahudi karşıtlığı 1400 lü yıllarda en tepe noktaya ulaşmıştı. “Yahudilerin bir daha dönmemek üzere bütün ülkeden kovulmalarına karar verdik” diye papazlar ferman veriyordu. Katolik Aragon ve Kastilya monarşileri İspanya’yı tek ülke olarak birleştirdikten sonra 31 Mart 1492’de çıkardıkları “Elhamra Kararnamesi” ile Hırıstiyanlığı kabul etmeyen İspanyol Yahudilerinin ülkeyi dört ay içerisinde terketmelerini istemişlerdi. Sultan II. Bayezid İspanya’yı terk etmek zorunda bırakılan Yahudilere kucak açmış, onları korumuş ve 150 bin kadar Yahudiyi gemilerle alarak Osmanlı Türkiye’sine ait Selanik, Edirne, İstanbul ve İzmir’e yerleşmelerine müsaade etmişti. İşte İspanya’dan gelen bu Yahudilere Sefârâd Yahudileri denmektedir. Resimde de Türk heyeti gemilerden inen Yahudileri karşılıyor ve Devlet-i Aliyye’ye hoş geldiniz diyor.

Bir Sefarad Yahudisi olan Can Bonomo, Türkiye’yi Eurovision 2012’de temsil etmiştir. İsrailli aktör Lior Askhenazi’nin de ailesi 1964 yılında İstanbul’dan Tel Aviv’e göç etmişlerdir.

“Sefarad” ifadesi, günümüz Yahudi Dünyası’nda Aşkenaz kökeninin dışında kalan tüm Yahudileri tanımlamak için kullanılmaktadır. İsrail’de her ne kadar çeşitli etnik grupları kendi bünyesinde asimile etme çabasında olmadığını belirten bir anayasaya sahip olsa da, ülkedeki Aşkenaz baskınlığı, “Sefarad” olarak tanımlanan diğer Yahudileri de etkilemektedir. Gerek yönetimde gerekse de toplumdaki üst sınıflar çoğunlukla Aşkenazlar tarafından oluşturulur. İsrail’deki dinsel Shas Partisi kendisini Sefaradların dinsel özelliklerinin koruyucusu olarak tanımlar.Aşkenazlar gibi Sefaradların da İsrail’de Başhahamları bulunmaktadır. Sefarad Başhahamı’na (Hahambaşı) Rişonletsion adı verilir.