Şamanların Erk Hayvanı: Sinekkuşu

Kuzey Amerika’da en bilinen türlerden biri olan Yakut boyunlu Sinekkuşu, ABD’nin doğusundan, kışı geçireceği Orta Amerika’ya gitmek için 1800 mil yol alır. Sinekkuşları çiftleşirken erkeği bir bölgeyi sahiplenir ve dişinin dikkatini oraya çeker. Dişi göründüğünde, erkek ileri geri uçup, havada mükemmel kavisler çizerek, kur yapma dansına başlar. Erkeğin çiftleşme eylemine katılımı sınırlıdır; dişi kuş yumurtlar ve minik yavruların tek başlarına çıkabilmeleri için, gereken 16 gün boyunca kuluçkada yatarken, o da başka dişiler aramak üzere gider. Sinekkuşları, normal bir uçuşta kanatlarını olağanüstü bir oran olan 90 kez çırparlar ve kur yaparken bunun sayısı saniyede 200’e dek çıkar, bu sırada özel bir vınlama sesi duyulur. üçuş sırasında mükemmel bir manevra yetenekleri vardır. Küçük olmalarına karşın uçarak o kadar çok enerji harcarlar ki, bunu telafi edip hayatta kalabilmek için büyük miktarda şekerden yana zengin çiçek özleri yemeleri gerekir. Bu da günlük olarak kendi beden ağırlıklarının iki katıdır. Küçük olmaları onlar için sakınca yaratır, çünkü büyük çapta bir yırtıcı çeşitliliğinin kurbanı olabilirler ki, bunların arasında bazen bir kurbağa, yusufçuk veya bir örümcek bile olabilir. Sinekkuşları bize güzelliğin yeteneğini sunarlar. Yaradan’ın tüm çocukları kendilerince güzeldir, ama özellikle Sinekkuşu bize dünyadaki güzelliği ve mucizeyi anımsatır. O eşsiz uçuş yetenekleri ve beslenme alışkanlıklarıyla, öbür her kanatlıdan farklıdırlar. Sesleri ve hızları bizi zaman zaman korkutsa da, Yaradılış’ın güzelliğinin ayrımına varmamız ve değerini bilmemiz için dikkatimizi dünyasal olana çekmede yardımı olur. Sinekkuşu karşınıza çıkmışsa, hem dünyadaki tüm güzellikler ve hem de onun bir parçası olduğunuz için şükran duymanız gerektiği size anımsatılmaktadır. Kraliçe Viktorya zamanında, içleri doldurulmuş Sinekkuşları insanların evlerini süslemek için kullanılırdı. Her yerde tüyleri elbiseleri ve şapkaları süslüyordu. İnsanlar, bu uçan harikaların güzelliğini elde edebilmek ve beslemek için tuzak kurup, yakalamaya çalışırlardı. Sinekkuşu karşınıza çıkmışsa, Yaradan’dan gelen bir armağanı yalnızca kendinize saklayamazsınız, onu paylaşmanız gerekir diyor olabilir. İnsanlarla paylaşmanız gereken, arkanızda sakladığınız herhangi bir armağanınız mı var? Eğer varsa, Sinekkuşuna kulak verin ve güzellik kanatlansın göğe doğru.

Bir Cevap Yazın