Hayvancılık Ekonomisi, Kasaplık ve Tarım

Hayvancılık Ekonomisi, Kasaplık ve Tarım

Esas itibariyle burada sözü edilen Kasaplık Güç kavramıdır. Kasaplık güç damızlık bir hayvan sürüsünün üretebileceği kasaplık hayvan oranını ifade etmektedir. Örneğin “500 başlık bir koyun sürüsünde kasaplık güç yüzde 40’tır.” dendiğinde bu ifadeden bir yıllık bir dönemde o sürüden sürü mevcudunun yüzde 40’ı kadar (bu örnekte 200 baş) kasaplık hayvan elde edilebileceği anlaşılır. Genelde koyun sürüleri için ortalama kasaplık güç oranı yüzde 40-45; sığırlarda yüzde 20-25 olarak kabul edilir.

Hayvancılık sektörünün ayrı yapısal özelliklere sahip bir sektör olarak değil de tarım sektörünün bir alt kolu gibi görülmesi yanlışı kendisini en çok bu sektörlere yönelik olarak uygulanan ekonomi politikalarında göstermektedir. Karakteristik olarak tarım sektöründen farklı olan hayvancılık sektörü için uygulanan tarım politikaları mevcut sorunları doğru tanımlayamamakta, getirdiği çözüm önerileri de isabetli olmamaktadır. Nitekim Türkiye hayvancılığının bugün içinde bulunduğu darboğaz ve krizin en büyük nedeni bu uyumsuz ve isabetsiz politikalardır.

İstihdamda tarım ve hayvancılık sektörlerinin payının azalması elbette önemlerinin de azaldığı anlamına gelmez. Dahası bu süreç bir sağlıklı bir ekonominin doğal değişimidir. Kırsal kesim sektörlerinde, sanayide ve bilişimde teknolojik gelişmeler istihdamdaki ağırlığın kırsaldan sanayie, oradan da hizmetler sektörüne geçişine neden olur. Teknolojik ve ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde kırsal kesim sektörlerinin istihdamdan aldıkları pay teknoloji kullanımının ve makinalaşmanın artmasına bağlı olarak azalmakla birlikte, GSMH’dan aldıkları pay azalmamaktadır. Dolayısıyla kırsal kesim sektörlerinde istihdam edilenlerin sayısı azalırken refah seviyeleri artmaktadır. Türkiye’deki sorun, kırsal kesim sektörlerinde istihdam edilenlerin sayılarının yeterince azalmamasına rağmen GSMH’dan aldıkları payın azalması, yani bu kesim çalışanlarının refah seviyelerinin giderek düşmesidir.

Bir Cevap Yazın