
Türklerin hepsi sakallarını tıraş eder (yolar), bıyıklarını bırakırlar. Çoğu defa onlardan sakalını yolmuş, çenesinin altında bir miktarını bırakmış ve üzerine post almış ihtiyar bir adam görürsün. Uzaktan bakınca teke zannedersin.
Kaynak İbn Fadlan Seyahatname Sayfa 34
Türkler ve Orta Asya kavimleri, sakallarını kesiyorlar fakat bıyıklarına değer veriyorlardı. Eski Türkler sakal bırakmayı sevmezdi. İsterlerse çenede küçük bir keçi sakalı bırakırlardı. Sakalı genellikle obanın yaşlıları ve ermiş kişiler bırakırdı. Bıyık bırakmak ise çok sağlam bir gelenekti. Tarih dizilerinde Oğuz Türklerini sık sık sakallı görmekteyiz. Bu son derece yanlıştır. Sanıyoruz ki sakal İslamla özdeşleştiği için Türkleri sakallı göstermek istiyorlar fakat sakalın İslam ile alakası yoktur. Çünkü İslam’dan önce de Araplar sakal bırakıyordu. Kuranda sakalla ilgili ayet yoktur. Sakal çok önemli bir şey olsa Kuran’da “Sakal Bırakın” diye ayet olurdu. Eğer sakal İslam’ın bir olmazsa olmazı olsaydı o zaman köseler nasıl Müslüman olacaktı? Ayrıca Osmanlının ilk devirlerinde de Türklerin sakalsız olduğu anlatılır. Bizans tarihçileri Türkleri sakalsız ve bıyıklı olarak betimlemiştir. Sakallarıyla meşhur olan kavimler Araplar, Persler, Yunanlılar ve Vikinglerdir. Türkler ise bıyıkları ile meşhurdur. Türkler de sakal modası Arapların ve Farsların uydurduğu “Peygamber Sünneti” hurafesiyle yayılmıştı ve zamanla herkes sakal bırakmaya başlamıştır. Osmanlı Şehzadeleri de tahta çıkmadan önce sakal bırakmaz sadece bıyık bırakırdı. Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim ise bıyıklarıyla meşhurdur. Bıyık bırakmak mertlik, yiğitlik ve savaşçılık alametidir.
Türkler Araplara benzedikçe daha çok Müslüman olacağını düşündü. Önce en güzel Türkçe adlarını bıraktılar. Alpagu, Bilge, Mete, Akkız, Gökçe gibi çok güzel Türkçe adları bırakarak Ubeydullah, Zeynep, Ümmü, Yasin, Yusuf gibi Arapça ve Yahudice adlar aldılar. Sonra ise tiplerini de Arap-Yahudi insanlarına benzetmeye başladılar. Sarık taktılar, şalvar giydiler. Onlar gibi sakal bırakmaya çalıştılar. Günümüzde ise Türk kültürü sadece Arap istilası altında değil aynı zamanda batı istilası altında. Türklerin bir kısmı Araplığa özenirken diğer kısmı ise batılılara özeniyor. Bakalım bu böyle nereye kadar devam edecek. Sizce Türkler bir gün özüne dönecek mi?