
Hitler’in çalışma odası uzun dikdörtgen biçimindedir. İçeri giren kişi, ona otoriteyi, kanı, içgüdüleri çağrıştıran ve heyecanını artıran kırmızı bir halıyla karşılaşır, yürür, fakat ortaya geldiğinde bocalamaya başlar. Masa normalde olması gereken yerde, yani karşıda değildir ve oturacağı sandalyeye ulaşması için halının dışına çıkması gerekmektedir. Kararsız kalıp bir süre sonra kafasında soru işaretleri ile halıdan ayrılır ve alçak sandalyeye oturur. Karşısında, hemen kısa bir mesafede beyaz düz bir duvar vardır. Arkası ise büyük bir boşluktur ve arkasındaki pencereden gelen ışık arkasının sağlam olmadığını ona tüm görüşme boyunca hatırlatır (Hitler bu dönemde İstanbul’da Pera Palas’ta bombalı suikast düzenleyebilecek güçtedir). Hitler’in önü ise açık ve geniştir, arkasını ise duvara dayamistir. Böyle bir durumda görüşmenin ipleri Hitler’in eline geçmiştir.
(Ahmet serif İzgören – Dikkat vücudunuz konuşuyor kitabindan ALINTI)