Resim Hakkında

XV. yüzyıl İtalyan mimarları ve heykeltıraşları Antik döneme ait kalıntıları ve kaynakları referans alarak sanat anlayışlarını oluşturmuşlardır. Oysa resim sanatı için aynı durum söz konusu değildi. Çünkü Antik dönemden resim alanına ilişkin hiçbir şey kalmamıştı. (Pompeii freskleri ise ancak XVIII. yüzyıl sonlarında ortaya çıkarılmıştır). Bu nedenle İtalyan ressamlar Antik etkileri dolaylı yollardan, klasik heykel figürlerini çizerek ya da edebi metinlerdeki betimlemelerden yararlanarak edinmişlerdir. Öte yandan Rönesans mimarlığının öğelerini de (sütun, sütun başlıkları, yuvarlak kemer, Roma zafer takı vd.) resimlerinde kullanmışlardır.

Rönesans resim sanatının temel özelliği, Ortaçağ’ın şematik ve sembolik resim dilinin terk edilmesidir. İnsan figürünün ön plana çıkarıldığı kompozisyonlarda, hacim, perspektif, anatomik doğruluk, mekan-figür ilişkisi ve doğalcılık resmin en önemli anlatım araçlarıdır. Resim sanatı açısından Antik kalıntıların referans alınması noktasında bir güçlük söz konusuydu. Çünkü Antik dönemden resim alanına ilişkin hiçbir şey kalmamıştı (Pompeii freskleri ise ancak XVIII. yüzyıl sonlarında ortaya çıkarılmıştır). Bu nedenle İtalyan ressamlar Antik etkileri dolaylı yollardan, klasik heykel figürlerini çizerek ya da edebi metinlerdeki betimlemelerden yararlanarak edinmişlerdir. Öte yandan Rönesans mimarlığının öğelerini de (sütun, sütun başlıkları, yuvarlak kemer, Roma zafer takı vd.) resimlerinde kullanmışlardır. Rönesans resim sanatının temel özelliği, Ortaçağ’ın şematik ve sembolik resim dilinin terk edilmesi ve natüralist (doğalcı) bir betimleme anlayışının benimsenmesidir. Natüralizm, mekana bağlı bir gerçeklik düşüncesinden hareketle her şeyin doğada olduğu gibi, insan gözünün gördüğü gibi betimlenmesini zorunlu kılmaktadır. İnsan figürünün ön plana çıkarıldığı kompozisyonlarda, hacim, perspektif, anatomik doğruluk, mekan-figür ilişkisi ve gerçekçilik resmin en önemli anlatım araçlarıdır.

Bir Cevap Yazın