Vergi Sorumluluğu Kapsamına Girmeyen Durumlar

Vergi Sorumluluğu Kapsamına Girmeyen Durumlar

Vergi sorumlusunu vergi yükümlüsünden ayıran temel ölçüt vergiyi doğuran olayın şahsında gerçekleşmemiş olmasıdır. Bu ayırıcı ölçüte rağmen vergi yükümlülüğü ile vergi sorumluluğu sıkça karıştırılabilmektedir. Bu karışıklığın en sık yaşandığı durumlar ise şunlardır:

Yükümlünün Kendi Borcundan Sorumluluğu

Vergi sorumluluğuyla karıştırılan durumlardan biri yükümlünün kendi borcundan doğan sorumluluğudur. Vergi yükümlüsü elbette maddi ödevi olan kendi vergi borcunu ödemek ve/veya şekli ödevlerini yerine getirmekten sorumludur. Ancak bu sorumluluk, yükümlünün kendi şahsında gerçekleşen ödevleri ifayla sınırlıdır. Hatta, vergi yükümlüsünün maddi ve/veya şekli ödevlerini ifa konusunda bir başkası vergi sorumlusu yapılsa dahi, vergi yükümlüsü sıfatı sürecektir.

Yansıtılan Vergiler

Vergi sistemi içerisinde bazı vergilerin yasal yükümlüsü ile fiili yükümlüsü (taşıyıcısı) farklılaşabilmektedir. Bu tip vergilerde vergiyi doğuran olay yasal yükümlünün şahsında gerçekleşirken verginin asıl ödeyicisi fiili yükümlüdür. Vergi kanunları, fiili yükümlülüğe hukuki bir sonuç bağlamaz. Asıl olan, yasal yükümlünün şahsında gerçekleşen maddi veya şekli vergi ödevinin, yine yasal yükümlü tarafından yerine getirilmesidir. Dolayısıyla yansıtılan vergilerde, yasal yükümlülük, vergi sorumluluğuyla karıştırılmamalıdır. Bu tip vergilere örnek olarak katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi verilebilir. Öyleyse katma değer vergisi bakımından mal veya hizmeti satan yasal yükümlüyken mal veya hizmeti alan fiili yükümlüdür ve bu ilişkide kural olarak vergi sorumlusu bulunmamaktadır. Yine, banka ve sigorta muameleleri vergisinde bankacılık hizmeti veren yasal yükümlü, bu hizmeti alan fiili yükümlüdür, söz konusu ilişkide de vergi sorumlusu yoktur.

Birden Çok Kişinin Aynı Vergi Borcundan Sorumluluğu

Bazı durumlarda birden çok kişinin vergi borcundan kendi payları oranında sorumlu olmaları, vergi sorumluluğuyla karıştırılmaktadır. Örneğin, bir taşınmaza elbirliği hâlinde malik olan kişilerin her biri kendi hissesi oranında o taşınmazın emlak vergisi borcunu ödemek durumundadır. Elbirliği mülkiyetinin olduğu bu durumda her bir malikin kendi hisse payı oranındaki vergi borcu kendi şahsında doğacağından, malikler vergi sorumlusu değil, vergi yükümlüsüdür. Bu konuda vergi yükümlüleri arasında öngörülen teselsül dahi bu analizi değiştirmez.

Bir Cevap Yazın