Genel Vergi Hukuku: Temsilci Kullanma Hakkı

Genel Vergi Hukuku: Temsilci Kullanma Hakkı

Mükellefler, vergi idaresiyle olan ilişkilerinde bizzat kendileri başvuruda bulunma veya bir temsilci kullanma ve onun yardımını isteme hakkına sahiptirler. Bazı durumlarda mükelleflerin fiil ehliyetine sahip olmamaları veya tüzel kişi olmaları sebebiyle vergileme ile ilgili işlemleri kanuni temsilcileri aracılığıyla yürütürken, bazen mükellefler kendi iradeleriyle işlemleri gerçekleştirmek amacıyla temsilci kullanabilmektedirler.

Vergi kanunlarında kanuni temsil açısından özel düzenleme yapılmasına rağmen iradi temsil genel düzenlemelere bırakılmıştır. Bu nedenle vergi hukuku açısından gerçek veya tüzel kişi, iradesiyle bir başka kişiyi yetkilendirebilir. İradi temsilcinin gelir idaresine karşı temsil yetkisine sahip olduğunu ispat edilebilmesi açısından verilen yetkinin yazıya bağlı olması gerekir. Bundan dolayı, vergilerle ilgili yetki verilirken vekâletnamenin noterden yapılması ve vekile (temsilciye) vergi konularıyla ilgili özel yetki verildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Vergi hukukunda iradi temsilci olarak genelde serbest muhasebeci mali müşavir veya avukat kullanılmaktadır. Temsilci, mükellefin vergiye ilişkin şekli ve maddi ödevlerini yerine getirebilir, vergi tebligatlarını alabilir, uzlaşma görüşmelerine katılabilir, vergi hatalarının düzeltilmesini talep edebilir, avukat ise mükellefin vekili olarak dava açabilir. Ayrıca, gelir idaresi mükelleften bir talepte bulunduğunda, mükellef bunları temsilcisi aracılıyla da verebilir. Eğer mükellef temsilcisine danışmak isterse bunun için kendisine uygun ve yeterli zaman tanınır ve vergi idaresiyle yapılan yüz yüze görüşmelerde yanında temsilcisini bulundurabilir. Ancak, mükellef yardım almayı veya kendisi adına temsilcisinin hareket etmesini seçse bile, vergi işlerinden yasal olarak kendisi sorumludur.

Bir Cevap Yazın