
• Suyun Kirlilik Gideriminde Sorun Olması
• Su Dağıtım Sisteminden Kaynaklanan Kirlilik
• Şebeke Sistemlerinden Kaynaklanan Kirlilik
• Şebeke Yetersizlik ve Hasarları
• Geri Emilim
• Bina İçi Su Yapılarından Kaynaklanan Kirlilik
6.1. Suyun Kaynağında Kirlenmesi: Bir kentte veya yerleşim yerinde, şebeke sistemi için kaynak oluşturan su kaynağının kirlenmesidir. Doğal nedenlerle olabileceği gibi son zamanlarda çarpık kentleşme, su havzalarının yerleşim, sanayi, tarımsal etkinliklerinin etkisi altında kalması sonucu oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.
6.2. Suyun Kirlilik Gideriminde Sorun Olması: Günümüzde suların kaynağında bile kirlenmesi riski nedeniyle, yüzeysel su ile şebeke sistemine su alan yerleşim yerlerinde suyun kirli olmasından dolayı arıtma tesislerinin kurulması ve bu tesislerin etkin ve sürekli bir şekilde çalışması gereklidir. Arıtma tesisinin olmaması veya var olan arıtma tesisinin çalışmasında sorunların olması durumunda şebeke sistemleri bozulabilir. Şebeke sistemlerindeki suyun kirliliği insanlarda akut ve kronik sağlık sorunlarına neden olabilir. Maalesef bu nedenle ülkemizde birçok yerleşim yerinde zaman zaman görülen akut gastroenterit salgınlarının temel nedeni budur. Suyun kirliliğinin giderilmesi ile ilgili yöntemler sonraki bölümlerde açıklanacaktır.
6.3. Şebeke Sistemlerinden Kaynaklanan Kirlilik: İçme ve kullanma sularının kaynaktan alındıktan sonra, son kullanıcı olan toplumun ev, iş yeri ve toplu yaşam alanlarındaki suyun aktığı her musluğa kadar değişik yerlerde suyun kirlenmesidir. Sebebi çoğunlukla eski ve hasar görmüş şebeke sisteminden kaynaklanmaktadır. Ancak imalat ve tesisat kurulum hataları, kullanıcı hataları, bakım ve onarımların yeterli ve etkili şekilde yapılmadığı durumlarda şebeke suları kirlenebilmektedir. Dağıtım sistemi ile ilgili kirlilik sebeplerini de aşağıdaki gibi gruplandırmak mümkündür:
6.3.1. Şebeke Yetersizlik ve Hasarları: Bir kentte veya yerleşim yerinde suyun kaynaktan musluğa kadar kesintisiz, sağlıklı ve temiz bir şekilde akması sağlanmalıdır. Bu konuda temel görevli olan kurumlar yerel yönetimlerdir. Kentlere su taşıyan şebeke sistemleri sağlam ve suyun niteliğini bozmayacak şekilde olmalı, en küçük hasarlanma anında tespit edilebilmeli ve bu hasar giderilebilmelidir. Şebeke sisteminde devamlı sağlıklı su sağlanmalıdır. Su kesintilerinin olması şebekedeki boruların negatif basınç nedeniyle hasarlanmasına, sonrasında ise bu sisteme su verilmeye başladığında ise pozitif basınç nedeniyle de bu hasarın büyümesine veya yeni hasarların oluşmasına neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle yerel yönetimler asla su kesintilerine gitmemeli, seri şebeke sistemleri yerine paralel şebeke sistemleri ile su kesintisinin olmamasına çaba gösterilmelidir. Bununla birlikte kentleşme ve yeni yerleşim yerleri planlanırken hem su kaynakları korunmalı, hem su kaynaklarının kapasitesine göre yeni yerleşim yerleri oluşturulmalı, hem de öncelikle su ve kanalizasyon şebekesi gibi altyapılar oluşturulduktan sonra yeni yapılaşma yoluna gidilmelidir. Aynı şekilde kanalizasyon gibi atık suları taşıyan ve bertarafını sağlayan sistemler de sağlam olmalıdır. Hatta bazı gelişmiş ülkelerde içme ve kullanma suları, sarı, kahverengi, gri ve yağış suları için ayrı şebeke sistemleri oluşturulmakta, bunların inşasında bile içme ve kullanma suyu şebekesinin konumu ve niteliğine azami dikkat edilmektedir.
6.3.2. Geri Emilim: Normal akımda; şebekedeki kalın borularda daha yüksek (pozitif) basınç vardır. Borular inceldikçe basınç azalmaktadır. Bu fark normal akımı sağlar. Ancak şebekenin herhangi bir noktasında basınç düşerse negatif basınç geri kaçışı olacaktır. Şebeke sistemlerindeki negatif basınç (su kesintisi, bakım onarım, boru delinmesi vb.) ince borulardan suyun şebeke sistemlerine geri kaçmasına neden olabilir. Örneğin; musluk ağızlarına konulan hortumun ucu içi su dolu lavaboya veya kovaya yakınsa, su kesintisi olduğunda negatif basınç nedeniyle musluk, hortum ağzından suyu şebekeye çekebilir. Bunun sonucunda kirli, hatta toksik maddeler su şebeke sistemine karışır ve insanların sağlığını tehdit edebilir. Bu nedenle geri emilim olayının varlığı bilinmeli, su kesintilerinden kaçınmalı, musluk ağzında hortum bulundurulmamalı, hatta şebeke sistemlerinde geri kaçışı önleyen kapaklar veya vakum önleyiciler (vacuum breaker) olmalıdır.
6.3.3. Bina İçi Su Yapılarından Kaynaklanan Kirlilik: Günümüzde kentleşmeye bağlı olarak çok katlı ve çok daireli binalar yapılmakta, hatta bunlar için her apartman ve sitede su depoları bile oluşturulmaktadır. Bununla birlikte şehir şebekesinden su getirildikten sonra bina içerisindeki şebeke sistemleri de suyun niteliğini bozmayacak ve sağlık riskleri içermeyecek materyalden üretilmiş boru ve musluklarla son kullanıcıya ulaştırılması gerekmektedir. Kullanılan tesisat malzemesi ve işçiliği kalite standartlarına uygun olmalı, tesisat kullanıma sokulmadan önce sızıntı vb. açıdan kontrol edilmeli, tesisat içi dezenfekte edildikten sonra suyun kullanılabilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca sürekli ve nitelikli tesisat bakımı yapılmalıdır. Bazen dışarıdan çok estetik ve sağlam görülen bir musluk, iç yapısında kullanılan veya kullanılmayan maddeler nedeniyle suyun zararlı etkenlerle kirlenmesine neden olabilir. Birçok kentte ve yerleşim yerinde su kesintilerinin yaşanması nedeniyle bireyler suyu depolamakta; bunun için de ev, daire, iş yeri ve sitelerinde değişik büyüklükte ve nitelikte su depoları yaptırmakta ve kullanmaktadırlar. Oysa nasıl şebeke sistemi kontrol ediliyorsa ve denetleniyorsa, bu depoların da ruhsatlandırılması, denetim ve kontrollerinin yapılması gerekir. Bu depoların da eğitimli kişilerce periyodik olarak depo bakım ve temizliğinin yapılması gerekir.