
İsrail’de askerlik zorunludur. Kadın-Erkek herkes askere gider. Ancak İsrail vatandaşı olup Arapça konuşanların ise askere gitme zorunluluğu yoktur. İsrail hükümeti Arapların ve Yahudi olmayanların askere alınmasını gönüllülük esasına göre düzenlemiştir. Ancak buna rağmen pek çok Arap İsrail ordusuna katılmak istemektedir. Ayrıca yine pek çok Arap, İsrail’in kendilerine ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptığını dile getirmektedir. İsrail’deki Arapların büyük bir kısmı askerlik hizmetini yere getirmediği için, burs ve ev kredisi gibi birçok mali desteğe tabi değiller. Sikkuy adlı ünlü Arap-Yahudi sivil toplum kuruluşu, Araplar, bir grup olarak, en yüksek ev sahipliği oranına sahipler. Arapların %92.6’sı eve sahipken, Yahudilerin 70%i eve sahiptir, İsrail’deki işsizlik oranının en yüksek olduğu 40 yerin 36’sı Arapların yaşadığı yerlerdir. İş bulamamanın temel nedenleri arasında, Yahudilere göre daha az eğitimli olmak, bulundukları yerlerde daha az iş imkanının olması, tarım ve inşaat sektörlerinde yabancı işçilerle olan rekabet vardır.
İsrail Arapları yok etmek niyetinde değildir. Aksine Arapları kardeş olarak görmektedir. Çünkü Araplar ve Yahudiler aynı ırktan gelmektedir. Bilinen tüm Peygamberlerin çoğu Yahudidir. Bir tek Muhammed Peygamber Arap kökenlidir. İslam ve Musevilik dini de birbirine çok benzemektedir. Yahudiler ve Araplar arasındaki savaş bir iç meseledir. Aynı ırkın çocukları arasındaki çıkan bir anlaşmazlık. Türkiye bu anlaşmazlığa ne kadar karışırsa o kadar zarar etmektedir. Türkiye çıkarlarına göre hareket etmeli ve çıkarları o an hangi siyasi duruma daha yatkınsa o tarafı desteklemelidir. Ayrıca Filistin pek çok defa Uluslararası arenada Türkiye’nin karşısında olmuştur. Bunu da unutmamalıyız.