Hijyen ve Sanitasyon Sınav Soruları ve Cevapları Ünite 8

Hijyen ve Sanitasyon Sınavda Çıkan Sorular ve Cevapları: Ünite 8 Sınavda çıkan soruların cevapları altı çizili ve kalın puntolu olarak belirtilmiştir.

1- “Yapılan bir program sonucunda kişilere el yıkamanın önemi anlatılmış, nasıl yıkayacakları gösterilmiş ve bireylerin istenilen şekilde ellerini yıkadıkları görülmüştür.” Bu durum aşağıdaki programlardan hangisine örnek oluşturur?

a. Öğretim programı
b. Öğrenim programı
c. Eğitim programı
d. Tutum kazandırma programı
e. Bilgi aktarımı programı

2- Aşağıdakilerden hangisi Hijyen Eğitimi Yönetmeliği’ni çıkaran ve yürütülmesinden sorumlu olan bakanlıklardan biridir?

a. Milli Eğitim Bakanlığı
b. Dışişleri Bakanlığı
c. Milli Savunma Bakanlığı
d. Tarım ve Orman Bakanlığı
e. İçişleri Bakanlığı

3- Hijyen kurallarına uyulmadığında diyabetik bir hastada ortaya çıkabilen ve geri dönüşümsüz sorunlara yol açabilen sağlık sorunu aşağıdakilerden hangisidir?

a. Diyabetik ayak
b. Diyabetik deri
c. Diyabetik kol
d. Diyabetik el
e. Diyabetik diz

4- Aşağıdakilerden hangisi diyabetik bir hastanın uyması gereken sağlık ve hijyen kurallarındar biri değildir?

a. Beslenme rejimine uygun hareket etmek
b. Yürüyüş yapmak
c. İlaçlarını düzenli kullanmak
d. Sigara içmek
e. Düzenli sağlık kontrollerini aksatmamak

5- Gaz geçirgen kontakt lens tanımı daha çok aşağıdakilerden hangisi için geçerlidir?

a. Yumuşak lens
b. Sert lens
c. Kozmetik amaçlı kullanılan lens
d. Tedavi amaçlı kullanılan lens
e. Hidrojel içermeyen lens

6- Hac ibadeti için yurtdışına gidecek yaşlılara hangi aşı yapılmaktadır?

a. Polio
b. Sarı humma
c. Meningokok
d. Tüberküloz
e. Kolera

7- Gebe bir kadının sağlıklı bir gebelik yaşayabilmesi için doğuma kadar sağlık personellerince en az kaç defa izlenmesi gerekir?

a. 2 defa
b. 4 defa
c. Ayda 1
d. 15 Günde 1
e. Haftada 1

8- Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) sınıflamasına göre yüksek gerilim hattından kaynaklanan elektromanyetik alanlar hangi sınıfta yer almaktadır?

a. Grup 1
b. Grup 2A
c. Grup 2B
d. Grup 3
e. Grup 4

9- Cep telefonu ile konuşurken, cihazın bir kulak ile aşılmaması gereken temas süresi olarak önerilen süre kaç dakikadır?

a. 6
b. 10
c. 15
d. 20
e. 30

10- İşitme cihazları ve kulaklık hijyeni ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a. İşitme cihazları kullanıldıktan sonra kuru bir bezle silinmelidir.

b. Kişisel koruyucu olarak kullanılan kulaklıklar sağlam değilse gürültüden kulağı koruyamazlar.

c. İşitme cihazları kullanıldıktan sonra kendi kabına konularak saklanmalıdır.

d. Eğlence ve dinleme amaçlı kullanılan kulaklıkları, başka kişilerin kullanması kulak ve ciltte enfeksiyon riski oluşturmaz.

e. İşitme cihazlarını saç spreyi gibi ürünlerden korumak gerekir.

Öğretim belirli bir program içerisinde ve belirlenecek tekniklerle bilgilerin başka bireylere aktarılmasıdır. Öğretimde temel hedef bilginin aktarılan/verilen bireylerce öğrenilmesidir. Eğitimde ise, aktarılan bilgiye bağlı olarak olumlu yönde ve istenilen davranış değişikliğini oluşturmak hedeflenir.

Her iki terim de tıp literatüründe hastalıkların başlama veya devam etme sürelerini tanımlamak için kullanılır. “Akut” terimi “kısa zamanda başlayan” ya da “kısa süreli” hastalıkları tanımlamak, bazen de her ikisi için de kullanır. “Kronik” terimi ise “daha yavaş başlayan veya uzun zamanda başlayan” ya da “uzun süreli” hastalıkları, bazen de her ikisi için de kullanır. Akut bronşit, kısa sürede başlayan ve tedavi ile kısa sürede iyileşen bir hastalıkken, kronik bronşit, daha uzun zamanda gelişir ve daha uzun sürer. Akut karın ağrısı, birden bire ortaya çıkarken, kronik karın ağrısı daha uzun süren bir ağrıdır. Akut farenjit, yutağın birdenbire ortaya çıkan bir hastalığı iken, kronik farenjit uzun süren farenjiti tanımlamak için kullanılır. Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı (KOAH), diyabetes mellitus gibi bazı kronik hastalıkların ise akut hâli olmayabilir. Bu tür hastalıklar daha yavaş dönemde ortaya çıkar ve uzun süreler (ömür boyu) devam eder.

Yaşlılıkla ilgili sağlık sorunları dünyada ve ülkemizde artmaktadır. Bunun nedenleri şunlardır:

• Dünyada ve ülkemizde hem yaşlı nüfusun sayısı artmakta, hem de yaşlı nüfusun genel nüfus içindeki oranları artmaktadır.

• Beklenen yaşam süresi artmaktadır. 20.yy. başlarında dünyada bir kişi doğduğunda ortalama 48 yıl yaşaması beklenirken, 2015’te bu rakam hemen her ülkede artmış, hatta bazı ülkelerde 75-80 yaşın üzerine çıkmıştır.

• Beklenen yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak, kronik hastalıklar daha çok ileri yaşlarda görüldüğü için, kronik hastalıkların sıklığı artmıştır.

• Sağlık hizmetlerinin ulaşılabilir olması ve yaygın sunulması ile kronik hastalıkların tedavileri yapılabilmekte ve bu hastalıklar kontrol altında tutulabilmekte, dolayısıyla ölümler önlenebilmektedir. Bu nedenle sağlık sorunlarının artışında görecelilik de söz konusudur.

• Toplumlarda geniş aileden çekirdek aileye dönüşüm söz konusudur. Bu nedenle yaşlılar yalnız kalmakta, bu durum bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir.

• Sağlık sorunlarına yönelik tedaviler ek sağlık sorunları oluşturabilir. Örneğin; uyku sorunu olan bir yaşlıya verilecek ilaçlar, o yaşlıda uyanınca dikkatini toparlayamama gibi bazı yan etkilere ve bu yan etkilere bağlı düşme ve travmaya neden olabilir.

• Sağlık sorunlarına karşı verilecek tedaviler bazı hastalıkların belirtilerini gizleyebilir. Örneğin; KOAH olan bir hastaya verilecek bazı ilaçlar diyabetes mellitusun belirtilerini gizleyebilir. Bu nedenle diğer hastalığa geç tanı konulabilir.

• Fizyolojik değişiklikler ile patolojik değişikliklerin sınırları karışabilir. Bu nedenle yaşlıda görülen bazı sorunlar “yaşlılığa özgü” olarak tanımlanır ve çoğu kez çare arama davranışı içerisine girilmez.

• Yaşlıda bazı fizyolojik değişiklikler, çevre tarafından farklı yorumlanabilir. Örneğin; yaşlıda yaş ilerledikçe uzak hafıza daha baskın hâle gelir, yakın geçmiş hafıza kolay hatırlanmaz. Bu nedenle çevresi “çocukluğunda yediğini hatırlıyor, dün yediğini işine gelmediği için unutuyor” gibi hatalı bir şekilde yorumlayabilir.

Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) biyolojik, kimyasal ve fiziksel etkenlerin kanser yapıcı (kanserojen) etkilerini sınıflandırmıştır. Bu göre;

• Grup 1. İnsanda kesin kanserojen

• Grup 2A. İnsanda muhtemelen/büyük olasılıkla kanserojen • Grup 2B. İnsanda şüpheli kanserojen

• Grup 3. İnsanda kanserojen değil (hayvan deneylerinde kanserojen etkiler bulunmuş)

• Grup 4. İnsanda kanserojen değil şeklinde sınıflandırılmıştır.

Bir Cevap Yazın