Türk ocakları Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulmuştur. Kurulmasının en önemli nedenlerinden biri de İmparatorluktaki azınlıkların isyan etmesi ve Türklüğün hor görülmesiydi. Bunun üstüne ayrıca Müslümanların da İmparatorluğa bağlı olmaması neticesinde Türkler kendi arasında fikir birliği oluşturmak ve Türk dünyasına katkıda bulunmak için Türk ocaklarını kurdu. Osmanlıcılık ve İslamcılık siyasetinin karşısında olan Türk ocakları, sadece Türkün çıkarını düşünen milli bir ocaktır. Ancak Cumhuriyet ilan edildikten sonra CHP’ye muhalif göründüğü için Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal tarafından kapatıldı. Sonra tekrar açılan ocak artık eskisi gibi değildi. Çünkü ocağın içine ne olduğu belli olmayan pek çok insan katılmaya başladı. Türk ocakları gün geçtikçe değişiyordu ve en sonunda FETO’nun vaazlarının bile dinletildiği bir yer haline geldi. Günümüzde ise Türk ocaklarının sadece adı Türk. Daha çok Arap ocağını andırıyor. Hatta Arap ocağı olmanın yanında komünist ve liberal düşünceleri savunan insanların da uğrak yeri haline geldi. Nereden nereye… Kemal Kılıçdaroğlu bile ocağa gitti ve Karl Marks’ı örnek gösterdi.
İslam Dünyasında Meseleler ve çözüm Yolları Sempozyumu düzenleyen Türk ocakları Kemal Kılıçdaroğlu’nu da konuşmacı yaptı. Arkadaşlar şimdi gerçekten ne desek olmayacak. Sözde Türk ocağı ama özde Arap ocağı. İslam dünyasındaki meseleleri konuşmak Türk ocağına mı kaldı? Sen Türklüğün meselesini mi konuşacaksın yoksa Arapların meselesini mi? Bir de böyle bir sempozyum düzenleyip Kemal Kılıçdaroğlu’nu konuşmacı yapmak nedir? Bir Filistin davası tutturmuşlar gidiyorlar. Türk ocağının davası Doğu Türkistan Olmalıdır!
Cumhuriyet’den bile eski olan, Türklüğün kalesi olarak görünen Türk ocağı Türklükle alakası olmayan her şeye kapısını açmış bir ocaktır.