Eski Türkler ve Alkol (İçki)

Eski Türkler ve Alkol (İçki)

Cengiz Han’ın oğlu Çağatay, bir gün, küçük kardeşi olup büyük kaanlık mevkiinde bulunan Ögedey ile birlikte çok içerek ciddiyete aykırı sayılabilecek bir harekette bulunmuş, ertesi gün Ögedey’e giderek bir gün önceki hareketinden dolayı kendisinin cezalandırılmasını istemişti.

Aksak Timur’un da günlerce süren toylardan boyuna şarap içtiği olur, fakat ne neşeye kapılır, ne kimsenin gönlünü kırar, ne de devlet işlerinde aksaklık yapacak bir buyruk verirdi.
Türklerin cinsi ahlakları da çok yüksekti. Yuva, aile ve evdeş muhterem sayılırdı. Evli bir kadına taarruzun cezası idamdı. Kadın hürdü. Kocası uzak yolculuğa gitmiş bile olsa eve gelen yabancı erkeği konuklardı. Kendisine saygı gözü ile bakıldığı için bunda bir kötülük de doğmazdı. Anadolu Yörüklerinde ve Türkmenlerinde, Türkistan göçebelerinde bu adet hala vardır.

Eski Türklerin ahlak ve adetlerinin büyük bir kısmını aynen saklamış olan Türkistan Kazaklarının bazılarında şöyle bir adet vardı: Bir genç erkek evlenmek istediği kızın çadırına üç gece gizlice girer. Kızla birlikte yatarlar, kızın babası ve anası bnu sezseler bile ses çıkarmazlar. Üç gecede erkek, kendisiyle evlenmesi için kızı razı edebilirse, dördüncü günü babasına giderek kızı ister. Kandıramazsa çekilir gider. Fakat bu üç gecede en ufak bir uygunsuzluk olmaz. Erkek ve kız, birbirlerine karşı hiçbir kötü düşünce beslemez.

Nihal ATSIZ Çınaraltı, 7. sayı, 20 Eylül 1941

Bir Cevap Yazın