Konstantinapolis’in Düşüşünün Ruslar Üzerinde Etkisi

Konstantinapolis’in (İstanbul’un) Düşüşünün Ruslar Üzerinde Etkisi

1453’ün Rusya’da yarattığı değişiklik çok önemliydi. Rusya’ya 12. yüzyıldan itibaren kökenleri ve üzerinde oynayan tarihi güçler tarafından, giderek daha belirgin bir kültürel ve kurumsal şekil verilmişti. Bu gelişmelerden biri Rusya’nın Moğol saldırısına maruz kalmasıydı. Moğolların 1240 yılında Kiev’i zapt etmesi, Ortodoksluğa en az otuz altı yıl önce Konstantinapolis’in yağmalanması (Dördüncü Haçlı Seferi) kadar vurulmuş ağır bir darbeydi.

Bu sorunlu arka plan göz önüne alındığında, 1453 olayı büyük sarsıntılara yol açtı. Din adamları, Konstantinapolis’in kâfirlerin eline düşmesi gibi korkunç bir gerçeği ancak karmaşık ve ilahi bir amacın açıklayabileceğini düşünüyordu. Onlara göre Bizans, Floransa konsilinde dini uzlaşma yolları arayarak kendi mirasına ihanet etmişti. (Konsil Rus Kilisesi’ne kendi patriğini seçmesini bildirerek Konstantinapolis patriğinden yok saymıştı.)

“Konstantinapolis düştü” diye yazıyordu Moskova Metropoliti, “çünkü gerçek Ortodoks inancından uzaklaştı… Artık yeryüzünde tek bir gerçek kilise var, Rusya kilisesi.”

Yaklaşık yarım yüzyıl sonra, 16. yüzyıl başlarında bir keşiş, Moskova knezine oldukça farklı bir üslupla şöyle yazıyordu: “Sen dünyadaki tek Hristiyan hükümdarsın, bütün inançlı Hristiyanların efendisisin… İki Roma çöktü, ama üçüncüsü hâlâ ayakta ve bir dördüncüsü olmayacak.” Bu satırlar, üzerinde düşünülmüş bir iddianın ve Rus Devletleri arasında Moskova Knezliği’ne biçilen özel rolü özendirmenin ifadesiydi.

Kaynak: J.M. Roberts, Avrupa Tarihi

Bir Cevap Yazın