
İsmini pek duymamış olsak da Keltlere ait magazinsel ve medyatik bazı verileri gördüğünüzde hemen aklınıza gelecektir. Hep gülerek okuduğumuz ya da seyrettiğimiz meşhur Galyalı Asterix aslında Kelttir. Fransa da Galya denilen bir bölgede yaşadığı köy halkı ile Sezar’ın başına bela olmuşlardır. Bir de İskoçya da Glasgow kendinde kurulmuş olan bir futbol takımı Keltler’i sembolize eder; Celtic. Bir yoruma göre İskoçya özgürlük savaşçısı Braveheart William Wallace da bir Kelttir.

Keltler’in yaşam dönemleri MÖ 5000 lerden başladığından söz edilse de haklarında edinilen gerçek bilgiler MÖ 600 lerden başlayarak MS 400 lere kadar devam etmektedir. Yaşadıkları yerler açısından bakılacak olursa en batı Avrupa’da Keltler ve Galyalılar (Latince) olarak Anadolu’nun en doğusuna kadar da Galatyalılar (Yunanca) olarak tanınmaktadır. En yoğun ve uzun süre yaşadıkları yerler olarak orta ve batı Avrupa yani Avusturya, İsviçre, Fransa, Britanya denilebilir. Gerçek bir Avrupalı kavim olmakla beraber şimdiki Avrupalı ile hiç ilgileri yoktur. Aynı Neandartel’ler gibi Avrupa da yaşamış ve burada eriyip gitmişlerdir. Keltler de iz bırakmış olmalarına rağmen diğer kavimlerin içinde onlara kaynayıp yok olmuşlardır.
Savaşçı bir topluluk olmasına rağmen tarımla uğraşıp kentsel yaşam sürüyorlardı. Özellikle madeni işlemeleri ve sanat eserleri el işçiliği konusunda çok ustaydılar. Sanatçılıkları sadece madeni, kili işlemeleriyle değil şiirleriyle de tanımlanabiliyordu. Özellikle savaşlardan sonra destansı övgü dolu şiirler dillerden düşmüyordu. Ancak ne ilginçtir ki şiirler yazıyla değil doğaçlama ve ezberden yaşatılıyordu.
Keltler hakkında en geniş bilgi Roma ve Yunan medeniyetinden kalan yazıtlardan edinilmiştir. Keltler de halk kast sınıflandırması içindeydi. En alt tabakada sıradan halk bulunuyordu. Onun üstünde çiftçiler ve tüccarlar, onların üstünde ruhban sınıfı, rahipler ve savaşçı askerler vardı. En üst tabakada krallar ve kral soyundan gelen soylular bulunuyordu. Eskiden sıradan biri ya da çiftçi, iyi bir savaşçı olduğu zaman sınıf atlayabiliyordu.
Savaşmak onların en büyük tutkusuydu. Kendileri için savaşamadıkları zaman dost bildikleri topluluklar adına onları korumak için de savaşırlardı. En büyük düşmanları Romalılar onların bu yönünden dolayı saygı duyar ve onlardan çekinirlerdi. Savaşçı erkekler güçlü, kolları, kasları ve uzun boylarıyla savaş alanında attıkları çığlıkları düşmanlarına korku salıyordu. Savaşçılar vücutlarına korkutucu dövmeler yaptırırlardı.
Keltler yaşadıkları bölge içinde göçebe olmasalar büyük göç hareketlerine katılmışlardır. Orta Avrupa’dan batıya ve daha doğuya göç etmişlerdir. En büyük göç hareketlerinden biri Jul Sezar’ın Britanya seferi sırasında hazırlıksız yakaladığı Keltler’i bozguna uğratması sonucu Avrupa içinde dağılmalarıydı. Bir grup Fransa ve İspanya’ya, başka bir grup Danimarka’ya bazıları da Sezar’ın önünden Britanya’ya göçmüşlerdir.

Keltler’in Türklerle ve Vikinglerle bağı olabilirliği konusunda değişik fikirler vardır. Bazı yaşam tarzları açısından Türklerle benzerlik olsa bile dil ve inanış şekilleri açısından ayrılık göstermektedir. Savaşçı olmaları, doğaya önem vermeleri, suyun kutsal kabul edilmesi, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması gibi konularda benzerlikleri vardı. Tip olarak Kuman-Kıpçak Türklerine daha yakın fiziksel özellikleri bulunuyordu.
Vikinglerle daha çok benzer bağlantılar vardır. Keltler de sarışın ve kızıl uzun saçlı, gösterişli vücutlara sahip, savaşçı, aile yapısına düşkün ve tarımla geçinen, şiirli edebiyatları olan, çok tanrılı yaşayan üstelik savaşarak ölmenin yeni hayatlarında tanrılarla beraber yaşayacaklarına inandıkları bir inanış sistemleri vardı. Vikingler gibi kadın savaşçıları olup beyliklerin bağlı olduğu küçük krallar ve onların da bağlı olduğu ana bir kralları vardı. Kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip hatta kraliçe bile olabiliyorlardı. Keltler de Vikingler gibi insan kurban ediyorlardı, düşmanlarını mutlaka öldürüyorlar hatta kafalarını kesip köylerine götürüyorlardı. Keltler de Vikingler ve gibi gömülürken mezarlarına ölünün hayattayken kullandıkları eşyalarını yanına koyuyorlardı. Buna benzer bir şekildeki gelenek Türklerde de mevcuttu. Ölü yeniden dirildiğinde bu eşyalarını kullanacağı düşünülüyordu. Vikinglerde fazladan, öleni sevenler cesedin yanına en değerli eşyalarını hediye olarak bırakırdı. Keltlerin ilk büyük göç hareketi ile Danimarka ya gelmeleri yerli halkla kaynaşıp birleşmeleri sonucu Vikinglerin oluştuğu gibi varsayımlar da konuşulmaktadır. Romalıların gemi inşasını ve denizciliği Keltlerden öğrendiği iddia edildiğinden dolayı bu savaşçı kavimin Viking gibi gemicilikte ve denizcilikte derin bilgiye sahip olan savaşçı bir kavimi meydana getirmesi çok da saçma olmaz.

Keltler beraber yaşadıkları Romalılar ve Yunanlılardan etkilenmişlerdir. Özellikle kendi 300 tanrılarının yanı sıra Roma tanrılarına benzer Tanrıları oluşturmuşlardır. Kelt dili Hindo-Avrupa dil ailesine ait bir yapısı vardır. Şimdi konuşulan Brötonca Galce, İskoç Galcesi ve İrlanda diline çok benzer.
Ruhban sınıfını oluşturan Druidler sadece din konusu ile değil 20 yıllık bir çıraklıktan sonra kabilenin gelenek, görenek ve hukuk sisteminin yürütülmesini sağlarlardı.
Keltler MS 400 lerde Romalılar tarafından yıkıldığı öne sürülürse de sadece birlikleri dağılmıştır. Britanya seferi sırasında Keltler bozguna uğrayarak dağılmışlar ve bir kısmı Britanya ya geçmiştir. Romalıların devam etmesi ile beraber daha kuzeye devam edip İrlanda ve İskoç adalarına sığınmışlardır. Ancak mücadeleden vazgeçmeyerek Romalıları zaman içinde bezdirip İngiltere de meşhur roma duvarını yaptırmaya zorlamışlardır. Duvar Romalıları koruyamamış ve adayı terk etmek zorunda kalmışlardır. MS 400 lerde Roma Germenler tarafından yıkılırken Keltler Britanya da Hristiyanlık ile tanışıp bu dinin ilk misyonerleri olmuşlardır.