Kurşunla Beslenen Rus Generali

Eskiden Generaller de erlerler birlikte göğüs göğüse savaşa girer, düşmana yalınkılıç atılırlardı. Artık günümüzde teknoloji ilerleyince generaller de savaşları cephe gerisinden idare etmektedir. Savaşın göğüs göğüse yapıldığı, erkek cesaretinin daha üst seviyede olduğu zamanlarda Rus Genaral kafasına yediği kurşunlarla besleniyordu.

Mikhail Kutuzov, 16 Eylül 1745’te Saint Petersburg ‘da doğdu. Babası, Korgeneral Illarion Matveevich Kutuzov, Mühendisler Birliği’nde 30 yıl görev yaptı. Mihail Kutuzov’un annesi, Beklemişev’in soylu ailesinden geldi. Babasının seçkin hizmeti ve annesinin yüksek doğumu göz önüne alındığında, Kutuzov imparatorluk Romanov ailesiyle erken yaşlardan beri temas kurdu. 1757’de 12 yaşında Kutuzov girdi seçkin bir askeri mühendislik okulu özel bir öğrenci olarak. Akranları ve öğretmenleri arasında hızla popüler oldu, son derece zeki olduğunu kanıtladı ve okulunun sayısız at yarışında cesaret gösterdi. Kutuzov orada askeri ve sivil konular okudu, akıcı bir şekilde Fransızca, Almanca ve İngilizce konuşmayı öğrendi ve daha sonra Lehçe, İsveççe ve Türkçe okudu; dil becerileri kariyeri boyunca ona iyi hizmet etti. Ekim 1759’da onbaşı oldu. 1760’da okulda matematik öğretmeni oldu. Basamakları tırmanmaya devam etti ve Rus ordusunun generali oldu! Prens Mihail İllarionoviç Golenişev Kutuzov, Rusya Ordusu’nun başkumandanıydı. Fransa’nın İmparatoru Napolyon‘un 1812 yılındaki Rusya Seferi’nde, “Rus ordusunu Napolyon’un elinde kurtaran general” olarak tarihe adını yazdırdı. Onu asıl meşhur kılan, girdiği her savaşta kafasından vurulmuş olmasıdır. Her seferinde, hem de kafasından yaralanmasına rağmen hayatta kalmasını şans faktörüyle açıklayamayan ahali onu “Allah tarafından görevlendirilen” mistik biri olarak görmüştü. Kutuzov, 1745 yılında Petersburg’ta doğdu. Rus ordusuna katıldığında 15-16 yaşlarındaydı. İlk yaralanması 1770-1774 yılları arasında yaşanan Türk-Rus Savaşında oldu. Kırım’da Aluşta yakınlarında kafasından vuruldu. Sağ göz çukurunun üstünden giren mermi sinir ve kaslarda büyük hasar bıraktı. Artık sağ gözü şaşı bakıyor, göz kapağı keyfi olarak kapanıyordu. Dahası yorgunlukta ve parlak ışıkta gözü acıyordu. Buna rağmen görmeye devam etti. Bu yaralanmanın bir başka kalıcı hasarı daha olmuştu, baş ağrısı, baş dönmesi ve denge problemi yüzünden dans edemiyordu. Bunu geçirdiği menenjit hastalığına bağlayan tarihçiler de olmuştur. Bu yaralanmadan tam 14 yıl sonra yine Osmanlılarla yapılan savaşta ikinci kez kafasında vuruldu, hem de aynı yerden…

Rus ordusunun orantısız bir güçle kuşattığı Özi kalesinden atılan bir mermi yine sağ gözün üst çeperinden girmiş, önceki yaranın bir benzeri açılmıştı. Cephe gerisinde tedavisi sürerken Rus ordusu Özi kalesini ele geçirmiş ve içeride sağ kalan 25 bin insanı katletmişti. O zamanlar Rus karargahında bulunan Avusturyalı prens Charles de Lin, şunları yazmıştı:

“Kutuzov dün kafasından ikinci defa kurşun yemesine rağmen hayatta kaldı. İnsan bu adamın olağanüstü bir şey için korunduğunu düşünmeden edemiyor.”

General Kutuzov yine hayatta kalmıştı ama sağ gözü artık görmez olmuştu. 1791 yılında korgeneral rütbesine yükseltilerek İstanbul büyükelçiliğine tayin edildi.

Kutuzov’u üçüncü kez kafasından vuran Türkler olmadı. 1812 yılında Moskova önlerine kadar gelen Napolyon‘la girişilen savaşta Rus ordusu yok olmanın eşiğine kadar gelmişti. Kutuzov, orduyu kurtarma manevraları sırasında yine kafasından vuruldu. Ancak mermi bu sefer yanağından girmiş ve kalıcı bir zarar vermemişti. Tedavisini o sırada düşman cephesinde bulunan Fransız askeri cerrah Jean Massot‘un yaptığı söylenir.

Savaştan hemen sonra Knez (Prens) rütbesi verilerek taltif edildi. Bir kaç ay sonra hastalandı. 1813 yılında hayatını kaybetti.

Resim : Her savaşta kafasından vurulan general Kutuzov’un ölümünü tasvir eden Salvatore Cardelli imzalı gravür

Bir Cevap Yazın