Genel Vergi Hukuku: Vergi Ödevi Nedir?

Kavram olarak “vergi ödevi”, vergilendirme yetkisi ile donatılmış devlet veya vergilendirme yetkisi kendilerine devredilmiş kamu tüzel kişilerinin bu yetkiyi kullanmaları sürecinde ilişkiye taraf olan kişilere (vergi ödevlilerine) yüklenen “yapma”, “yapmama”, “katlanma” biçimindeki yükümlülükleri ifade etmektedir. “Vergi ödevi” terimi ile genellikle vergi borcunun ödenmesi ödevi kastedilir. Ancak teknik anlamıyla, vergi ödevi, sadece bireylerin vergi ödeme yükümlülüğünden (maddi edim) değil, bireylere yüklenen tüm vergisel ödevlerden oluşur. Dolayısıyla, vergi hukukunda “vergi ödevi”, unsurları ve nitelikleri birbirinden farklı birtakım alt ödevleri içeren bir üst kavramdır. Bu bağlamda, vergi ödevi, salt vergilendirme ilişkisinde söz konusu olabilecek maddi içerikli (vergi borcunu ödeme vb.) ödevleri değil, şekli (beyanname verme, diğer bildirimlerde bulunma vb.) ödevleri de bünyesinde barındırır. Bu ödevler, bireylere, vergi borcunu ödeme ödevi yüklenmesinin ayrılamaz bir sonucudur. Zira, bireylere, vergi borcu ödeme ödevi şeklinde tanımlayabileceğimiz maddi edimi yerine getirme ödevi yüklenmesi, bu ödevin yerine getirilmesini sağlayacak şekli ödevlerin de yüklenmesi sonucunu doğurduğu gibi, vergi alacağının tahsilini sağlamaya yönelik bazı ek ödevlerin öngörülmesini de beraberinde getirebilecektir. Nitekim, vergi yasalarındaki düzenlemeler incelendiğinde, ödev kavramının sadece maddi ödev olan vergi borcunu ödemeden ibaret olmadığı, bazı durumlarda bu kavramın maddi ödev yanında şekli ödevleri de kapsadığı görülür. Bu durumlara örnek olarak, Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 10’uncu maddesinin başlığında yer alan “Kanuni Temsilcilerin Ödevi” ibaresi, VUK m. 11/1’deki “…verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten” ibaresi gösterilebilir. Zira, bu hükümlerde, ödev kavramı hem maddi ödevi hem de şekli ödevleri vurgulayacak şekilde kullanılmıştır.