
Ekberîlik, Muhyiddin İbnü’l-Arabî tarafından sistemleştirilen ve geleneksel tarzda bir tarikattan ziyade tasavvufî ve fikrî bir hareket olarak ortaya çıkmıştır. Ekberîliğin asıl unsurlarından birini oluşturan ve dinî-felsefi düşünce geleneklerindeki varlık araştırmalarının bir uzantısı olarak ortaya çıkan vahdet-i vücûd düşüncesi, filozoflarla kelamcıların varlık ve yaratılışla ilgili görüşlerine karşı geliştirilen bir varlık ve yaratılış görüşü ve buna bağlı olarak Tanrı-insan ilişkilerine dayanan bilgi teorisini ifade eder. İbn Arabî sonrasında Sadreddîn Konevî tarafından gerçek anlamda sistemleştirilen bu gelenek, 13. yüzyıldan başlayarak sonraki yüzyıllar boyunca, İslam düşünce tarihindeki en etkili okullarından biri olmuştur.