Zehirle İlgili Faktörler

Zehirli maddenin fiziksel ve kimyasal özelliği, farmasötik şekli ve taşıtı, dozu gibi birçok faktör zehirliğini etkiler.

Zehirin fiziksel ve kimyasal özelliği: Kimyasal bir maddenin katı partikül, ince toz veya sıvılarda çözdürülmüş formları yani fiziksel şekli zehirliliği etkiler. Katı şekilde alınan bir zehirin alınma yollarına bağlı olarak dağılması ve çözünmesi gerekir; bu durum zaman alacağı için zehirin etkisinin başlaması gecikir. Örneğin, arsenik parça halindeyken az emilirken, çözünmüş şekilleri fazla emildiği için zehirliliği artar. Zehirli maddenin farklı kimyasal şekilleri zehirliliği etkiler. Nitratlar nitritlerden, elementer arsenik, arsenik trioksitten daha az zehirlidir. Elementlerin periyodik cetveldeki konumları ile canlıdaki zehirleyici etkisiyle ilişkilendirilebilir. Madenlerin değerlilikleri yükseldikçe zehirliliği artar. Bakır, çinko, cıva, kadmiyum ve kurşun gibi ağır madenlerin zehirliliği fazladır. Ağır maden iyonları, canlı vücudunda enzim ve proteinleri hedef alır. Bir maddenin organik bileşikleri, organik olmayan bileşiklerine göre daha zehirlidir.

Farmasötik şekil ve taşıt madde: Bitkisel ve hayvansal yağlarda çözdürülmüş maddeler su ve mineral yağlarda çözünmüş olanlara göre daha zehirlidir. Zehirin iyi çözünmesi veya çözücü maddenin su yerine yağ olması halinde emilme artacağı için zehirlilik artar. Bu nedenle böcek öldürücülerin yağlı şekilleri daha zehirlidir. Tablet ve draje gibi sıkıştırılmış ilaçlarla zehirlenmelerde etki; ancak sindirim kanalında dağılım ve emilimin gerçekleşmesinden sonra başlar.

Doz: Bir maddenin zehirleyici özelliği dozuyla ilişkilidir. İz elementler olarak nitelendirdiğimiz demir, bakır, çinko gibi mineraller ve vitaminler ile ilaçlar yüksek dozlarda alındıklarında zehirlenmelere yol açabilirler. Tekrarlanan dozlarda alınan maddelerin zehirleyici etki yapma olasılıkları yüksektir. Vucütta birikim yapan zehirler için bu durum daha da önemli bir faktördür.

Bir Cevap Yazın