Konutun Temizliği

Hijyen ve Sanitasyon: Konut Temizliği

Konut temizliği, ülke insanımızın çok önem verdiği, kültürümüzde de özel bir yeri olan uygulamadır.

Temizliğin Yapılması

Konutlarda temizliğe başlamadan önce temizlik için kullanılan araç ve gereçlerin sağlamlığı kontrol edilmeli, en önemlisi de temizliği yapacak kişi veya kişilerin günlük giysileri dışında uygun kıyafet giymeleridir. Kıyafet hareket kısıtlılığına neden olmamalı, takılma, sıkışmaya, kazalara neden olmamalı, hareket nedeniyle artan terlemeyi önleyici ve iklim koşullarına uygun olmalıdır. Tozumaya veya buharlaşıp toksik etkiye (zehirlenmeye) neden olabilecek kimyasal maddeler kullanılacaksa maske tercih edilmelidir. Yine kimyasal maddelerle veya nemli yöntemle yüzey temizliği yapılacaksa mutlaka koruyucu eldiven kullanılmalıdır. Konut temizliği yöntemleri şunlardır:

a. Havalandırma

Biyoharmolojik açıdan bir konutta kişi başına en az 10 m3 hava olmalı ve konut içerisinde az hava dolaşımı en az 30 m3/kişi/saat olmalıdır. Unutulmamalıdır ki iç ortam hava kirliliği, dış ortam hava kirliliğinden daha fazladır. Ancak bu durum gözle görülmediği için bilinmez veya farkına varılmaz. En iyi havalandırma hava koşullarına uygun olarak, dışarıdan haşere girmemesi de sağlanarak, günde en az 1 saat pencerelerin açılarak dışarıdan yeni ve taze temiz havanın girmesinin sağlanmasıdır. Bazı durumlarda, iklim koşullarında, konut için uygun değilse doğal havalandırma yerine yapay havalandırma yapılabilir. Yapay havalandırma zorunlu olmadıkça tercih edilmemelidir. Ayrıca kullanılan iklimlendirme sistemlerinin periyodik bakımları yaptırılmalı ve filtreleri değiştirilmelidir.

b. Süpürme

Konut temizliğinde süpürme işlemi elektrik süpürgesiyle, elle kullanılan mekanik süpürgelerle, ot, saz veya plastikten yapılan süpürgelerle yapılır. Elle kullanılan süpürgeler özellikle kapalı ortamda çok toz kaldırdığı için pek tercih edilmemelidir. Elektrik süpürgesiyle yapılan temizliklerle de makinenin dışarıya toz vermemesine dikkat edilmelidir. Elektrik süpürgesi alırken, motor gürültü düzeyi düşük olanlar ve dışarıya toz vermeyen süpürgeler tercih edilmelidir.

c. Toz Alma

Toz, yüzeylerin üzerinde veya havada asılı olarak bulunan, 0.1-150 mikron büyüklüğündeki katı parçacıklardır. 100 mikrondan büyük katı parçacıklar havada asılı kalamaz, yüzeylere çökerler. Tozlardan 10-100 mikron büyüklüğünde olanlar burunda tutulur. 10 mikrondan küçük olanlar solunulabilir, 5 mikrondan küçük olanlar akciğerlere kadar ulaşabilir. Özellikle tozun yoğun olduğu iş kollarında çalışanlar için önemli risk etkenlerindendir. Konutlarda ve evlerde ise havadaki toz özellikle bebek, çocuk, gebe ve yaşlılar için sorun oluşturabilir. Havadaki tozlar her gün alınmazsa yüzeylere yerleşir. Daha sonra çıkarılması güçleşir. Özellikle köşelerde birikir. Belirli aralıklarla bu tozlar alınmazsa kalın bir tabaka oluşur ve bunların alınması için daha fazla emek, zaman ve malzeme gerekir. Tozlar kuru veya nemli yöntemlerle alınabilir. Kuru bez, fırça vb. araçlarla ya da elektrik süpürgesiyle yüzeydeki tozun alınmasına kuru; nemli veya ıslak bez, fırça vb. araçlarla tozun alınmasına nemli yöntem denir. Toz alma ve süpürme işlemleri sırasında KOAH, astım gibi solunum sistemi hastalığı olan, gebe, bebek ve yaşlı kişilerin ortamda olmaması gerekir. Aynı şekilde temizliği yapan kişi de gebeyse, yaşlıysa, KOAH, astım gibi solunum sistemi hastalıkları varsa yapmamalı veya maske kullanmalı, temizlik işlemi yapılırken de ortam havalandırılmalıdır.

d. Duvar Temizliği

Konutlarda duvarların sağlamlığı kadar yapısı ve boyası çok önemlidir. Normalde duvarların iç-dış ortam arasında havalanmaya imkân verecek yapıda olması sağlık açısından yararlıdır. Ancak son zamanlarda hızlı kentleşme ve çok katlı yapılaşma ses ve ısı enerjisi yalıtımını zorunlu kılmaktadır. İç ortam hava kirliliğinin oluşmasında duvarların yapısının ve boyasının önemli bir rolü vardır. Duvarların içerisinde nemin bulunması mantarlanmaya neden olabilir. Duvarların ahşap, fayans, seramik, duvar kâğıdı veya boya ile kaplı olması estetik ve biyoharmolojik açıdan önemlidir. Ancak bu malzemelerin yapısı önemlidir. Bu malzemeler üzerinde yer alan cila ve boyalardan gaz hâlinde iç ortama salınan kimyasallar sağlık açısından uzun dönemde sorunlara yol açabilir. Bu nedenle iç ortam duvarında kullanılan malzemenin cila ve boyasının mümkün olduğunca çözünmeyen ve gaz hâlinde salınım yapmayanlardan tercih edilmesi önerilmektedir. Malzemesi ne olursa olsun duvarların temizliğinde aşındırıcı, çözücü kimyasal maddeler kullanılmamalıdır. Kuru veya nemli bezlerle silmek, ortamı havalandırmak, güneş ışığı alan odalarda uygunsa perdenin açılarak duvarların güneş ışığı almasının sağlanması yararlı olabilir.

e. Cam Yüzeyler, Pencereler ve Cam Balkon Kaplamaların Temizliği

Cam yaşantımızda birçok alanda kullandığımız bir malzemedir. Cam yüzeye sahip mobilya, eşya vb. temizliğinde kuru ve nemli yöntem kullanılabilir. Aşındırıcı ve mekanik temizleyici kimyasallardan kaçınılmalıdır. Pencere temizliği konut sağlığı açısından çok önemlidir. Dış ortamdaki bütün fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik etkenlerden iç ortamı korumakla birlikte, dış ortam tarafı sayılan etkenlerle kontamine (kirli) durumdadır. Bu nedenle estetik görünümün ötesinde pencere temizliği konut temizliğinin önemli bir alanıdır. Burada kullanılan bez, fırça, kova, vb. malzemeler iyice temizlenmeden başka alanlarda kullanılmamalıdır. Pencere temizliğinin en önemli sorunlarından birisi de kırılma ve temizliği yapan kişinin düşme şeklinde kazaya uğramasıdır. Biyoharmolojik ve ergonomik açıdan pencerelerin yapısı, malzemesi, boyutları, şekli ve niteliği temizlik yapmaya uygun olarak tasarlanmalıdır. Tehlike olasılığı olan pencerelerde ya dışarıdan iskele yardımıyla, ya da içten dışarıyı güvenli bir şekilde temizleme olanağı sağlayan araç ve aparatlarla temizlik yapılabilir. Pencere ve cam balkon kaplamaların temizliğini yapan kişilerin bol olmayan giysiler ve bel kemerleri ile düşmeye karşı önlem almaları gerekmektedir. Cam balkonların temizliği sırasında kanatların sabitlenmesine dikkat edilmeli, kontrolsüz açılmaların çarpmalar ve düşmelere neden olabileceği unutulmamalıdır

f. Yer Temizliği

Yer temizliği, katı parçacıkların yani tozların çökmesi, birikmesi, haşereler için uygun ortamların oluşmasının önlenmesi açısından ve estetik yönden önem arz eden konutlardaki en önemli temizlik alanlarıdır. Konutlarda zeminin yapısına göre temizlik yapılmalıdır. Örneğin marley, fayans ve seramik alanlar kolaylıkla süpürülebilir ve silinerek temizlenebilir. Ahşap zeminlerin ise sudan korunması gerekir. Süpürülür ve kuruya yakın çok hafif nemli bez ile silinebilir. Yer temizliğinde özellikle süpürmede ortamda tozuma olmamasına dikkat edilmelidir. Yer temizliğinde birçok yüzeysel kimyasal temizlik maddesi vardır. Yer, kimyasal madde lerle temizlenmişse yerde kimyasal madde kalmaması için çok iyi silinmelidir. Temizlikten sonra kullanılan kimyasallar gaz hâline gelerek ortam havasına karışırlar. Bu nedenle kimyasal madde kullanılarak yapılan temizliklerde ortam mutlaka çok iyi havalandırılmalıdır.

g. Banyo ve Tuvaletlerin Temizliği

Konutun sağlıklı olmasının koşullarından birisi de, banyo ve tuvaletin konutun içerisinde bulunmasıdır. Banyo, evde yaşayan bireylerin kişisel bakımlarını yaptıkları, temizlendikleri ve gerekli ihtiyaçlarını giderdikleri bölümdür. Kişisel hijyenin sağlandığı bir bölüm olmasına rağmen, evin en kirli ve kontamine alanlarındandır. Son zamanlarda hem konutların yaşam alanlarının kısıtlı olmasından, hem de özellikle sabahları aile bireylerinin zamanla yarışmaları nedeniyle konut içerisinde birden fazla banyo bulunabilmektedir. Bu şekilde banyo içerisinde de klozet tuvalet varlığı ile tuvalet sayısı artırılmaya çalışılmaktadır. Banyoda yer alan klozet, dolap, küvet, duş teknesi, duşakabin, lavabo, aksesuarlar vb. her biri banyo ve tuvaletteki kişisel hijyen uygulamaları ile çok kolay kontamine olabilmektedir. Konut temizliğinde genel olarak bahsedilen temizlik kuralları banyo ve tuvalette uygun alanlar ve yüzeyler için gereklidir. Tuvalet ve banyolar her kullanımdan sonra iyice temizlenmelidir. Özellikle klozet, küvet, duş teknesi, duşakabin, lavabo gibi temasın ve kirlenmenin fazla olduğu yerlerin temizliğinde dezenfektan nitelikli kimyasal temizleyicilerin kullanılması, temizliklerinin sağlanmasında en önemli koşullardandır. Burada da en çok tercih edilmesi gereken dezenfektan sodyum kloritli çözeltilerdir. Çamaşır suyu da olarak bilinen bu çözeltiler bakteri, virüs ve mantarlara karşı oldukça etkilidir. Çamaşır suyunun ve diğer kimyasal temizlik ürünlerinin kullanılmasında üç konuya dikkat etmek gerekir. Birincisi, özellikle kumaş, dokuma ve halılar vb. ürünlerin çamaşır suyu ile temas etmesi sonucu lokal ve genel renk kaybına uğrayabilirler. Bu nedenle çamaşır suyunu dökerken ve çamaşır sulu nemli bez ile silerken bu tür ürünler korunmalıdır. İkinci dikkat edilmesi gereken konu ise çamaşır suyu buharlaşınca ortama klor gazı yayılır. Eğer ortam kapalı ise bu gaz boğucu etki gösterebilir. Özellikle daha iyi temizlik olacağı düşüncesiyle banyo ve tuvaletlerde başta çamaşır suyu olmak üzere, birden fazla kimyasal temizleyici temizlik yapılacak alana birlikte dökülerek karıştırılmaya çalışılır. Bu durumda bu kimyasal temizlik ürünlerinin kendi aralarında meydana gelen kimyasal reaksiyon sonucu, boğucu veya toksik (zehirli) etki gösteren maddeler ortaya çıkar. Bunların solunması nedeniyle temizliği yapan kişide yaşamsal tehlikelere varan sorunlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle banyo ve tuvalet temizliğinde mutlaka havalandırma yapılmalı, pencereler açılmalı, kimyasal temizlik maddeleri birbirleri ile karıştırılmadan kullanılmalıdır. Üçüncü önemli konu ise, hem çamaşır suyunun hem de diğer temizlik ürünlerinin kendi kapları dışında başka kaplara konulmasıdır. Bu durumda o kimyasal için uygun olmayan kaplar sızıntılara ve buharlaşmalara neden olabilir. Son olarak, çamaşır suyu ve kimyasal maddelerin saklanması ve korunması ile ilgili olarak özellikle bu tür ürünler çocukların ulaşamayacağı yerlere konulmalı, asla gıda vb. olan yerlere konulmamalı, ağızları kilitli ambalajlı ürünler tercih edilmelidir.

Bir Cevap Yazın