Noktalama İşaretleri

Konuşmanın inceliklerini yazıya aktarmak ve verilen iletiyi eksiksiz ve doğru olarak okura ulaştırabilmek için yazılı anlatımda birtakım işaretlere gereksinim duyulur. Yazılı anlatımda okumayı ve anlamayı kolaylaştıran, yazarın okura aktarmak istediği düşünce ya da duygunun doğru ulaşmasına yardımcı olan, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirten bu işaretlere noktalama işaretleri denir.

İlk yazılı eserlerimizden itibaren, Türkçenin yazıldığı alfabelerde birtakım noktalama işaretlerinin kullanıldığı görülmektedir. Ancak bunların hiçbirisi Batı’dan aldığımız sistem kadar kapsamlı değildi. Göktürk alfabesinde kelimeler, bir diğerinden yalnızca üst üste iki nokta ile ayrılmaktaydı. Budist ve Mani metinlerinde sayıları 6 ile 9 arasında değişen birtakım işaretler bulunmaktaydı. Arap alfabesindeki Kur’an’da ayetlerin bittiğini gösteren vakfe işareti, kimi zaman, Türkler tarafından cümlenin bittiğini göstermek için kullanılmıştır (Koç, 2008:279). Resim 2.1, 2.2, ve 2.3’te farklı dönemlerde ve farklı metinlerde kullanılan noktalama işaretlerine örnekler verilmiştir.

Günümüzde kullandığımız noktalama işaretlerinin birçoğu, yazı dilimize Batı’dan, Tanzimat döneminde geçmiştir. Bu işaretleri bizde ilk olarak Şinasi, Şair Evlenmesi (1859) adlı tiyatro eserinde kullanmıştır. Bilindiği gibi bu eser, aynı zamanda basılı ilk Türkçe tiyatro eseri olma özelliği taşımaktadır. Direktör Âli Bey’in Molier’den Ayyar Hamza adıyla çevirdiği tiyatro eserinde noktalama işaretlerini daha fazla kullandığı görülür (Koç, 2008:279). Ancak araştırmacılar bu eserlerde noktalama işaretlerinin bugünkü kadar kapsamlı olmadığını belirtmektedirler. Yazı dilinde noktalama işaretlerinin doğru ve yerinde kullanılması, hem yazar hem de okur açısından kolaylık sağlar. Yazar, konuşma dilinde anlaşmayı kolaylaştıran mimik, jest, vurgu, durak, tonlama gibi yardımcı öğeler yerine noktalama işaretlerinden faydalanır. Okur ise bu işaretler yardımıyla anlatılmak isteneni daha rahat ve doğru anlar. Bu işaretlerin yerinde ve uygun kullanılmaması, ya metnin güç veya yanlış anlaşılmasına ya da hiç anlaşılmamasına yol açabilir. Bu yüzden bu konuda dikkatli ve titiz davranılması gerekmektedir. Bu konu hakkında günümüzde birçok yazılı ve sözlü anlatım kitapları ile değişik yazım kılavuzlarında bilgiler verilmektedir.

Günümüz Türk yazı dilinde elli kadar noktalama işareti kullanılmaktadır (bk. http://www.tdk.gov.tr). Ancak bu ünitede, düz yazıda yaygın olarak kullanılan noktalama işaretleri ve bunların kullanımı betimlenecektir. Bunların dışında düzeltme diğer adıyla şapka işareti (^) Yazım Kuralları ünitesinde ele alınacaktır.

Bir Cevap Yazın