Orhon ve Yenisey (Yeniçay) anıtlarından evvelki devirleri bilmiyoruz, bu anıtlarından o çağlarda Türk Dilinin oldukça gelişmiş, olgun bir durum almış bulunduğunu öğreniyoruz; Türk Dili kendi yapısı içerisinde kendi kökünden aldığı hızla yürümekte iken Hintten gelen uysal ve uslu Buda Dini Türk kültürü ve Türk Dili için korku doğurmaya başlamıştı. Bu dine karşı” Buda Dini bize yaramaz, bizim yasayışımıza, bizim göreneklerimize uygun değildir; bu din bizi uyuşturur” diye Buda tapıncaklarını yıktıran Türk Büyükleri çıkmıştı. Bu yüzden Budalık Türklüğe çok ziyan vermemişti. Savuşturulmuş gibi görünen fırtınadan sonra Batıdan daha sert ve daha yıkıcı yeni bir fırtına gelmiştir. Arap fırtınası. Bu kasırga pek ezici ve öldürücü oldu. İslâm tarihçilerinin anlattıklarına göre “Türklerin tapıncakları yıkıldı. Bilginleri öldürüldü. Kitapları yakıldı. Herkes Arap gibi konuşmaya, Arap gibi düşünmeye zorlanıyordu. Artık Türk Dili karışıyordu, bozuluyordu. Birçok Türk Hükûmetlerinde bilgi dili Arapça, Hükûmet dili Farsça idi. Karamanoğlu Mehmet Bey “Türk Dili Ölüyor” diye bağırdı, Hükûmettten Farsçayı attı. Yerine Türkçeyi koydu. Az sonra Doğuda da Türkçecilik hareketleri başladı.
(Türkçecilik Hareketleri ve Sonsöz, Divanü Lûgat-it Türk sayfa XXXIV. Besim Atalay TDK, [+] Uyguristanda nasıl bir insan kırımı yapıldığını, tapıncakların yıkıldığını Kaşgarlı kitabında anlatmaktadır.)
