Mükellef Haklarının Önem Kazanmasının Nedenleri

Mükellef Haklarının Önem Kazanmasının Nedenleri

Mükellef haklarının belirlenmesi, mükelleflerin kendilerine verilen hakların güvencesini hissetmeleri yanında; gelir idaresiyle ilişkilerinde herhangi bir anlaşmazlık durumunda, güvenle hareket etmelerine yardımcı olur. Mükellefler açısından haklarının düzenlenmesinin en önemli sonucu, vergi idaresinin elindeki gücü kötüye kullanmasına karşı mükelleflerin kendilerini koruyacak hakların bulunması ve bunları savunacak mekanizmaların geliştirilmesidir. Günümüzde, mükellef hakları giderek önem kazanmaktadır. Bunun nedenleri şu şekilde belirtilebilir:

Vergi idarelerinin mükellef odaklı anlayışla yeniden yapılandırılması: 1990’lı yıllardan itibaren, vergi idarelerinin yeniden yapılandırılması çalışmaları esas itibariyle “mükellef odaklı” bir yaklaşımın benimsenmesine bağlı olmuştur. Vergileme işleminde başarı sağlanabilmesi için mükelleflerle işbirliğine gidilmesi ve onların vergiye gönüllü uyumlarının artırılmasının şart olduğunu anlayan vergi idareleri, vergileme işlemini “mükellefe rağmen” değil, “mükellefle birlikte” yürütmeyi ve onların beklentilerini de dikkate almayı ön planda tutmuşlardır. Bunu sağlayabilmek için vergi idareleri klasik “vergi türüne göre” organizasyon yapılarını terk ederek “fonksiyonel” ve “mükellef odaklı” organizasyon yapılarına yönelmişlerdir. Vergi idarelerinin yeniden yapılandırılması ile birlikte mükellef haklarının ön plana çıkarılması da gündeme gelmiştir. Dolayısıyla mükellef haklarının ön plana çıkmasının felsefi dayanağı, vergileme işlemine mükellef açısından yaklaşılması ve mükelleflerin vergi idarelerine güven duymalarını sağlayacak düzenlemelerin yapılmasıdır

Vergi sistemlerinin karmaşık hâle gelmesi: Ülkelerin vergi tabanlarını genişletmek amacıyla vergi sistemlerinin değiştirilmesi, bu sistemlerin ve mevzuatın karmaşık hâle gelmesine neden olmuştur. Aynı zamanda, vergi mevzuatının çok sayıda düzenlemeden oluşması; vergi kanunlarında açık ve net olmayan ifadelere yer verilmesi, mükelleflerin anlamasını zorlaştırmakta, bu sebeple de mükelleflerle idare arasında uyuşmazlıklar çıkmaktadır. Bu nedenle, vergi idaresinin yeniden yapılandırılması sürecinin yanı sıra vergi kanunlarının yeniden yazılması ve bunlarda mükellef haklarına da yer verilmesi yoluna gidilmiştir.

Uluslararası alanda meydana gelen gelişmeler: Küreselleşme ile birlikte uluslararası iş birliğinin yaygınlaşması ve uluslararası düzenlemelerin artması mükellef haklarının gelişmesi üzerinde etkili olmuştur. Avrupa Birliği’nde, birliğe üye ülkelerdeki vergi mükelleflerini ayrımcı vergilemeden korumak amacıyla yapılan düzenlemeler buna örnek olarak verilebilir. Ayrıca, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi, kişilik haklarını esas almakla beraber vergileme alanında da sonuçlar doğuran ve mükellefler tarafından öne sürülebilecek bazı hakları da içerir. Diğer taraftan, ülkeler arasındaki gerek vergilendirmeye ilişkin bilgiye yönelik iş birliği, gerekse çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları uluslararası alanda mükelleflerin haklarını koruyabilen diğer düzenlemelerdir.

Teknolojik gelişmeler: Bilgisayar ve iletişim teknolojisindeki gelişmelerle birlikte vergilerin tarh edilmesi ve toplanmasında kullanılan tekniklerde de önemli değişiklikler olmuştur. E-vergileme sistemlerinin gelişmesi ile birlikte e-beyanname, e-tahsilat, e-bildirge, e-haciz, e-defter, e-tebligat gibi birçok uygulama İnternete bağlı bilgisayar teknolojisi aracılığıyla yapılır hâle gelmiştir. Bu teknolojik gelişmeler ile birlikte mükelleflere ilişkin bilgilerin gizliliğinin ve güvenilirliğinin korunması hakkının sağlanması daha önemli hale gelmiştir

Mükelleflerin seçmen olarak önem kazanması: Vergi mükelleflerinin aynı zamanda seçmen oldukları bilincinin gün geçtikçe artması, vergileme gibi kişi hak ve özgürlüklerine en çok kamusal müdahalenin olduğu alanlardan birinde, vergi mükelleflerine daha fazla haklar sağlanması anlayışını da beraberinde getirmesinin yanı sıra mükelleflerin de siyasi baskı yaratarak haklarını aramalarını sağlamıştır. Mükellef haklarının daha kapsamlı korunmasının yolu bunun bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Bir Cevap Yazın