Genel Vergi Hukuku 7. Ünite Kitap Özeti

Vergi idaresi kavramını açıklayabilmek
Vergilendirme yetkisi, sadece vergilerin kanun ile konulmasını kapsamaz. Vergi kanunlarının uygulanması da vergilendirme yetkisinin bir parçasıdır. Verginin tarhı, tebliği, tahakkuku ve tahsili işlemleri vergilendirme işlemleri arasında yer alır. Devlet vergilendirme işlemleri yetkisini vergi idaresi aracılığıyla yerine getirmektedir. Vergi idaresi, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi içerisinde Hazine ve Maliye Bakanlığı merkez örgütü ve taşra örgütü ile Bakanlığa bağlı kuruluş olarak Gelir İdaresi Başkanlığından oluşur.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın merkez örgütünü, taşra örgütünü ve vergi idaresindeki görevlerini açıklayabilmek
Vergilendirme yetkisi, vergilendirme işlemlerini de içerir. Bu yetki genel bütçe içerisinde yer alan vergi alacakları için Hazine ve Maliye Bakanlığı merkez ve taşra örgütü tarafından kullanılır. Bu yetki vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin tarhı, tebliği, tahakkuku ve tahsilinden oluşur. Yerel idarelerin de kendine özgü vergi gelirleri için vergilendirme işlemleri yapma yetkisi yer alır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi içerisinde Hazine ve Maliye Bakanı Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Bakanın milletvekili seçilme yeterliğine sahip olması gerekir. Hazine ve Maliye Bakanı Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Hazine ve Maliye Bakanlığı maliye ve ekonomi politikalarının hazırlanmasına yardımcı olmak ve bu politikaları uygulamakla görevlidir. Bunun yanında devletin muhakemat işleri ile karapara ile mücadelede de görevlidir. Vergi idaresini yönetmek üzere görevli genel müdürlükler vardır. Bunlar Gelir Düzenlemeleri Genel Müdürlüğü, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı sayılabilir.
Gelir İdaresi Başkanlığının örgütsel yapısını ve görevlerini açıklayabilmek
Gelir İdaresi Başkanlığı 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden yapılandırılmıştır. Gelir politikasını adalet ve tarafsızlık içinde uygulamak; vergi ve diğer gelirleri en az maliyetle toplamak; mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlamak başlıca görevlerindendir. Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde vergilendirme işlemlerinde etkin birimler, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı, Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı, Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı, Tahsilat ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı ve Denetim ve Uyum Yönetimi Daire Başkanlığı sayılabilir
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının örgütsel yapısını ve görevlerini açıklayabilmek
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, doğrudan Bakana bağlı olarak görev yapar. Başkanlığa bağlı olarak Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı, Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı, Organize Vergi Kaçakçılığı ile Mücadele Grup Başkanlığı, Örtülü Sermaye, Transfer Fiyatlandırması ve Yurtdışı Kazançlar Grup Başkanlığı ve Katma Değer Vergisi İade İncelemeleri Grup Başkanlığı kurulabilir. Kurulun en önemli görevi Vergi Usul Kanunu ve diğer gelir kanunları kapsamında vergi incelemeleri yapmaktır.
Vergi konseyi yapısı ve görevlerini açıklayabilmek
Vergi konseyi, Hazine ve Maliye Bakanlığından görevlendirilen doğal üyeler yanında kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşundan seçilen üyelerden oluşur. Bakanlığa vergi politikalarının oluşturulması ve uygulanması ile ilgili olarak görüş bildirmek ve bu konularda araştırma ve çalışmalar yapmak üzere kurulan bir danışma organıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığı taşra örgütü içerisinde defterdar, vergi dairesi başkanlığı, vergi dairesi müdürlükleri ile mal müdürlükleri yer alır. Vergi daireleri mükellefi tespit eden, vergi, resim ve harçları tarh eden, tahakkuk ettiren, ceza kesen ve tahsil eden dairelerdir.
Yerel idarelerin vergi idaresi ve görevlerini açıklayabilmek
Yerel idarelerin de vergi ve benzeri mali yükümlülükleri tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil eden birimleri vardır. İl özel idareleri ve belediyelerde mali işler müdürlüğü, büyükşehir belediyelerinde mali işler daire başkanlığı vergilendirme işlerini yürütür. Köyler vergilendirme işlerinde genel bütçeden verilenlerle karşılanamayan hizmetler için salma salabilir. Salma köy ihtiyar kurulu kararı ile salınabilir. Anayasa Mahkemesinde açılan iptal davasında yüksek mahkeme, salmayı uygulayacak kişilerin bilgi düzeylerinin yetersiz olması nedeniyle modern vergicilik prensiplerinden uzaklaşıldığı iddiasını yersiz görerek iptal davasını reddetmiştir.