O, artık devletin en nüfuzlu adamı idi. Bir Hristiyan 1525 yılında: “Türklerin İmparatorluğu, İbrahim Paşa’nın iradesi ile yürütülüyor”, diye yazmıştı.
Macar elçi Laski, 1528 yılında ona: “Sultanı yöneten sensin”, diye hitap ettiğinde, İbrahim Paşa ona mütevazı bir şekilde: “Ben efendimin kölesiyim”, diye cevap vermişti.

Yeniçeriler, entrikalarına kurban giden Ferhad Paşa’nın ölümünün intikamını almak için ona karşı birleştiler, ama boşuna. Gerçi evi ateşe verilmişti, ama Sultan Süleyman yerine daha güzelini yaptırdı. Diğer Vezir Ayas Mehmed Paşa’nın nefreti de bir sonuç vermedi. İbrahim Paşa’nın etrafında altın işlemeli brokar ve ipek giysiler içinde 1.500 kölesi vardı. Kendi giysileri, efendisinin giysilerinden daha değerli idi, ama Sultan Süleyman bunu hak ettiğini savunuyordu. Sıkça ziyaret edilen evinde iki fili vardı. İstediği zaman bir vezirin istidasını açıklama yapmadan geri çevirebiliyordu. Bir seferinde resmî Divân, kendi sarayında toplanmıştı; bu, daha önce hiç görülmedik bir olaydı. 1524 yılında kutlanan düğün, sultanlara yakışır bir şekildeydi. Bazıları, ona Serasker Sultan diyorlardı.
Kaynak: Nicolae Jorga Yenilmez Türk Sultan Süleyman