Hayvancılık Ekonomisi Ünite 3 – Temel Makro Ekonomik Konular Özet

İstihdam kavramını açıklamak
İstihdam, çalışma istek ve yeteneğinde olan 15- 64 yaş arası nüfus grubunda (aktif nüfus grubu) bulunan kişilerin, geçerli olan ücret düzeyinden çalışmasıdır. Bir ekonominin yeterli bir biçimde gelişip gelişmediği, aktif nüfus kapsamındaki kesimin tamamına iş sağlayıp sağlayamamasıyla yani istihdam edip edemediğiyle ölçülür. Bir ulusal ekonomide istihdam düzeyi ile milli gelir arasında doğrudan bir ilişki vardır. İstihdam düzeyi arttıkça, reel milli gelir de artmaktadır. Ancak Azalan Verimler Kanunu’nun etkisiyle bu ilişki doğrusallığını sonsuza dek sürdüremez. Aktif nüfus yaş grubunda bulunup, çalışmak istediği halde iş bulamayanlara işsiz denir.
Enflasyon kavramını tanımlayıp etkilerini açıklamak
Enflasyon; cari fiyat seviyesinde toplam talebin, toplam arzdan daha büyük olması neticesinde fiyatlar genel seviyesinin devamlı olarak artış göstermesidir. Enflasyon aynı zamanda emisyon hacminin karşılıksız olarak artırılmasıyla meydana gelen bir para şişkinliği olarak da tanımlanmaktadır. Meydana geliş nedenlerine göre; talep enflasyonu ve maliyet enflasyonundan bahsedilir. Talep enflasyonu, üretim yetersizliğine bağlı olarak ortaya çıkar. Maliyet enflasyonu(ithal enflasyon) maliyeti oluşturan masraf unsurlarından birinin, birkaçının ya da tamamının fiyatında meydana gelen artışlar sonucu ortaya çıkar. Enflasyon büyüklüğü itibariyle de ılımlı enflasyon, galopan enflasyon, hiperenflasyon olarak sınıflandırılabilir. Ilımlı enflasyon, genel fiyat seviyelerinde yıllık %10’un altında tek haneli oranlarda yükselişlerin olduğu durumlarda ortaya çıkarken galopan ve hiper enflaryonda 2-3 haneli enflasyon oranları görülür. Enflasyonun, tasarruf hacminin azalması, kaynak kullanımının yanlış yönlendirilmesi, gelir dağılımında adaletsizlikler, istihdam hacminin azalması gibi önemli olumsuz etkileri vardır.
Ekonomik faaliyet döngüsünü açıklamak
Ekonomik faaliyet bir dolaşım halindedir. Bu dolaşım, ev idareleri, kamu kesimi dahil çeşitli kurumlar, kuruluşlar ve işletmeler arasında gerçekleşen para ve mal akımlarından meydana gelir. Bir yanda ev idareleri(tüketiciler), bir yanda teşebbüsler(üreticiler) yer alır. Ev idarelerinin amacı, çeşitli mal ve hizmetlere olan ihtiyaçlarını karşılamak, kendilerine maksimum fayda sağlamaktır. Teşebbüslerin amacı ise, tüketicilerin ihtiyacı olan mal ve hizmetleri üreterek maksimum kar elde etmektir. Ev idareleri, ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli mal ve hizmetleri Mal ve Hizmetler Piyasasından satın alırlarken sahip oldukları üretim faktörlerini de Üretim Faktörleri Piyasasına arzederler. Teşebbüsle ise Üretim Faktörleri Piyasasından aldıkları üretim faktörleri ile üretimde bulunurlar ve ürettikleri mal ve hizmetleri Mal ve Hizmetler Piyasasına sunarlar. Sonuçta ekonomide bir yönde üretim faktörleri ile mal ve hizmetlerin oluşturduğu, bunun tersi yönde de paranın oluşturduğu bir tam devir oluşur.
Milli Gelir, Milli Harcama ve Gayri Safi Milli Hasıla kavramlarını tanımlamak
Bir ulusal ekonomide belirli bir dönemde teşebbüslerin ürettiği mal ve hizmetlerin değerleri toplamı Gayri Safi Milli Hasılayı(GSMH) oluşturur. İktisadi faaliyetlere katılan üretim faktörlerinin bir yılda elde ettikleri gelirler toplamı ise Milli Gelir’i oluşturur. Milli Harcama ise ulusal ekonomide bir yıllık bir dönemde üretim ve tüketim mallarının satın alınması için yapılan harcamalar toplamıdır. Milli hesapların amacı, ülke ekonomisinin gidişatı hakkında bilgi elde etmektir. Bir ulusal ekonomide Milli Gelir’in dağılımı, Lorenz Eğrisi adı verilen eğri ile izlenebilmektedir. Gelirlerin, bireyler arasında eşit olarak dağıtılmış olduğu ekonomide mutlak eşitlik vardır. Bu durum grafikte Mutlak Eşitlik Doğrusu ile gösterilir. Gelir dağılımı eşit değilse Lorenz eğrisi 45 derecelik doğrunun altında bir yay oluşturur. Milli gelir dağılımı ne kadar adaletsiz ise yay ile köşegen arasında kalan alan o kadar geniş olmaktadır.