2. Ünite – Vergi Hukukunun Kaynakları Özet

Vergi hukukunun kaynaklarını çeşitli ölçütlere göre sınıflandırmak
Vergi hukukunun kaynakları organik yönden, diğer bir deyişle kaynağı çıkartan organ yönünden sınıflandırılabilir. Buna göre vergi hukukunun kaynaklarını yasama, yürütme ve yargı organından doğan kaynaklar şeklinde sınıflandırabiliriz. Hukuk kuralları yürürlüğe girebilmek için belli biçimlere bürünürler. Örneğin, yazılı kurallar karşımıza anayasa, kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yönetmelik vb. biçimler altında çıkarlar. Yazılı kurallar arasında bir hiyerarşi vardır. Buna “normlar hiyerarşisi” adı verilir. Kanunların kendi üstlerinde yer alan anayasaya, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, yönetmelik ve diğer idari düzenlemelerin de kanunlara uygun olması gerekir. Hukuk kuralları, ayrıca, uygulamaya yeni bir kural getirip getirmemeleri bakımından asli kaynaklar- ikincil kaynaklar; bağlayıcılık nitelikleri bakımından da bağlayıcı kaynaklar-bağlayıcı olmayan kaynaklar şeklinde sınıflandırılabilir.
Yasama, yürütme ve yargı organlarınca yürürlüğe konan vergisel düzenlemeleri tanımlayabilmek ve bunların uygulamadaki gücünü ve bağlayıcılıklarını değerlendirmek
Yasama organından doğan kaynaklar, normlar hiyerarşisi içinde anayasa, kanunlar ve uluslararası vergi anlaşmalarıdır. Anayasalar, devletlerin yapısını, organlarını ve işleyişini düzenleyen, kamu hak ve özgürlüklerini teminat altına alan, normlar hiyerarşisinde en üst konumda yer alan kanunlardır. Anayasanın 73’üncü maddesi herkesin mali gücüne göre vergi yükümlüsü olmasını, vergi yükünün adaletli dağılımını, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulmasını, vergi oranlarında, istisna, muafiyet ve indirim miktarlarında kanunun belirlediği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisinin Cumhurbaşkanına verilebilmesini düzenlemektedir. Vergilerin kanuniliği yürütme organının keyfiliğini önlediği gibi vergide temsil ilkesini de gerçekleştirir. Kanun, TBMM tarafından, kanun adında ve kanun yapma usullerine göre çıkartılan, genel, soyut, sürekli ve yaptırımı olan yazılı kurallardır. Verginin konulması, kaldırılması ve değiştirilmesi ilke olarak kanunla yapılabilir. Buna, vergilerin kanuniliği ilkesi denir. Vergi kanunları aynı zamanda vergilerin kanuniliğini yansıtacak şekilde maddi anlamda da kanun olmalıdır. Maddi anlamda kanun, niteliğine göre kanunla düzenlenmesi gereken hususların kanun metninde yer almasıdır. Vergiler için mükellefin, vergi konusunun, vergiyi doğuran olayın, ödeme zamanının, ilk düzenlemede oranın, indirim, istisna ve muafiyet miktarlarının açıkça kanun metninde yer almasını ifade eder. Vergilerin kanunla konulması, yükümlüler açısından büyük güvence oluşturur. Öte yandan bu ilke, temsili iradenin gerçekleşmesine imkân verirken, siyasal muhalefetin muhalefet işlevini yerine getirmesine ve basın-yayın organlarının bilgilendirmesi yoluyla da toplumsal tepkinin gösterilebilmesine imkân verir. Uluslararası vergi antlaşmaları, çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması ya da hafifletilme- sinin yanında vergilendirmeyi ilgilendiren başka bazı konularda da yapılabilmektedir. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda iki şekilde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Bunlardan birincisi olağan yönetim hallerinde çıkartılan kararnamelerdir. Olağan yönetim halleri savaş ve olağanüstü hallerin olmadığı yönetim zamanlarıdır. Bu kararnamelerle Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Cumhurbaşkanlığı Kararları ile vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapılabilmektedir. Yönetmelikler, Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları tarafından kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda, kanunların uygulanmasını göstermek üzere ve bunlara aykırı olmamak koşuluyla çıkardıkları, düzenleyici işlemlerdir. Yönetmelikler, normlar hiyerarşisinde kendinden önce gelen anayasa, kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gibi hukuk kaynaklarına aykırı hükümler getiremezler. Özelge (mukteza), yükümlülerin, vergi durumlarını öğrenmek ve vergi uygulamaları bakımından karşılaştıkları şüpheli veya tereddüde yol açan bireysel olaylar hakkında Gelir İdaresi Başkanlığı kurulan yerlerde Vergi Dairesi Başkanlığı, vergi dairesi başkanlığı bulunmayan illerde Defterdarlık tarafından verilen yazılı bilgilerdir. Özelgeler, bireysel başvurulara verilen cevaplar olduğu için RG’de yayımlanmazlar. Gelir İdaresinin internet sitesinde yayınlanmaktadır.