
Türkiye’de Zeka Geriliği artıyor. İnsanlar geri zekâlı oluyor. Peki, neden? Bunun pek çok nedeni var fakat bazı temel nedenlerden bahsedeceğiz.
1- Türkiye yoğun göç alan bir ülke. Savaştan kaçan 3. Dünya Ülkelerinin vatandaşları Türkiye’ye akın akın geliyor. Bu gelenlerin okumuş ve iyi eğitim almış olanların Avrupa alıyor geriye kalanları ise Türkiye’ye postalıyorlar. Yani Türkiye’ye kaçanların ezici çoğunluğu zeka bakımından pek parlak değiller. Bu kişilerin sayısı arttıkça Türkiye’deki zeka düzeyi de gittikçe azalıyor.
2- Türkler yeterli beslenemiyor. Protein yiyemiyor. Et ve süt ürünlerinden tamamen uzaklar. Hamurla beslenen Türklerin zekası da bu yüzden azalıyor. Moğolistan’da zeka düzeyi neden yüksek? Çünkü proteinli gıdaya erişim kolaydır.
Yani lafı fazla uzatmadan söyleyelim. Birincisi yoğun göç, ikincisi ise düzensiz beslenmeden kaynaklıdır. Bu ekonomik kriz ve gıda fiyatlarının iyice şişmesiyle emin olun zeka seviyesi daha da azalmaya devam edecektir. Ayrıca Kürtlerin sürekli akraba evliliği yapması da Türkiye’nin zeka düzeyine büyük darbe vuruyor. Çünkü Akraba evliliği zekanın ilerlemesine engeldir. Hamilelikte iyi beslenmezse anne, o zaman da çocukta zeka geriliği olur. Gebelik döneminde anne yeterli-dengeli beslenmezse bebek aç kalır. Bebek, anne karnında aç kalır! Yani yaşama öyle handikaplı başlar ki daha annesinin karnında iken karnını doyuramayan aç kalan bir bebek. Yetersiz-dengesiz beslenme, ne denli handikaplı gördüğünüz gibi. Dolayısıyla bebek, 2 bin 500 gramın altında düşük doğum tartısı ile doğabilir. Bu, eğer gebelik zamanında tamamlandıysa gebenin o dönemlerde yeterli-dengeli beslenemediğini gösterir, açlığı gösterir! Gebelik döneminde annenin açlığını, bebeğin açlığını… Bu bebeklerin ölüm oranları çok yüksek. Hastalıklara dirençleri çok düşüktür, özellikle bulaşıcı hastalıklara, zatürreye, ishale yakalanma riskleri çok büyük ve yakalandıklarında da ölüm oranları oldukça yüksektir. Dolayısıyla büyük bir risk ve eşitsizlik söz konusudur. Büyük bir dezavantajla büyük bir eşitsizlikle dünyaya gelmiş olur bu bebekler. Yaşamda kalma şansları çok düşüktür, yaşarlarsa sağlık sorunları yakalarını bırakmaz, daha kısa ve düşük nitelikli yaşarlar.. Beyin ve zeka gelişiminin yüzde 95’i, yaşamın ilk 2 ila 5 yılında gerçekleşir. İlk iki yıl yeterli-dengeli beslenmeyen, aileden ve anneden yeterli sevgi ve ilgi görmeyen bebeklerin zihinsel gelişimlerinin çok yetersiz kalabildiğini yani zeka geriliğine bile uğrayabildiklerini söyleyebilirim. Son araştırmalara göre Türkiye’de zeka ortalaması geçtiğimiz yıllarda 90 IQ birimlerindeyken şu anda 87 IQ. Zeka düzeyimiz toplum olarak düşüyor. 87 IQ zeka ile 21. yüzyılda bir toplumun ayakta kalması olanaklı değil.