Vergi Kesenlerin Sorumluluğu

VUK m. 11’de vergi kanunlarının öngördüğü belli durumlarda, yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanlar vergi sorumlusu olarak kabul edilmiştir. Vergi kesenlerin sorumluluğu olarak adlandırılan bu duruma örnek olarak Gelir Vergisi Kanunu m. 94 verilebilir. Bu madde uyarınca kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler belli ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, lehine ödeme yapılanın gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar. Buna göre bir limited şirket, ücretli çalışanına yapacağı maaş ödemesinden, gelir vergisini kesmek ve vergi dairesine beyan ederek ödemek zorundadır. Görüldüğü üzere bu örnekte ücretli vergi yükümlüsüyken limited şirket vergi sorumlusudur. Limited şirket yükümlünün hem maddi vergi ödevini hem de şekli vergi ödevini yerine getirir. Bu konuda verilebilecek bir başka örnek de gayrimenkul sermaye iratlarına ilişkindir. Zira bir limited şirket yapacağı kira ödemesi için kiralayan nam ve hesabına gelir vergisi kesmek ve bu vergiyi beyan ederek ödemek zorundadır. Bu işleyiş içerisinde limited şirket vergi sorumlusu olup taşınmaz sahibinin maddi ve şekli ödevini yerine getirmektedir. Buna karşın kiralayan vergi yükümlüsü sıfatını korumaktadır. Vergi sorumluluğuna verilebilecek bir diğer örnek de Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yer almaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9. maddesine göre vergi yükümlüsünün Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hâllerinde ve gerekli görülen diğer hâllerde Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir. Bu hükümle, Maliye Bakanlığına mal veya hizmet satan KDV yükümlüsü yerine, bu kişiden mal veya hizmet alan fiili yükümlüyü vergi sorumlusu kılma yetkisi verilmektedir. Maliye Bakanlığı da bu yetkiye dayanarak yayımladığı tebliğlerle fiili mükellefleri vergi sorumlusu kılmaktadır. Yükümlü adına yerine getirilmesi gereken maddi vergi ödevinin yerine getirilmemesi hâlinde vergi aslı, gecikme faizi ve vergi cezası vergi kesenlerden istenir. Vergi aslı ve gecikme faizi ödendikten sonra, bu ödemeler kural olarak asıl yükümlüye rücu edilebilirken suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca ödenen vergi cezası için asıl yükümlüye rücu edilememektedir.